Hayır öyle değildi. Babasının onu canlı olarak istediğinden eminim. | Open Subtitles | كلا ، ليست كذلك أنا متأكد أن أباها يريدها حية |
Nihayetinde, bir başkasının hayatı pahasına ellerini temiz tutmak bencillik Değil mi? | Open Subtitles | هي ليست كذلك في النهاية الأنانية تبقي يد الواحد نظيفة من نفقة حياة أخرى ؟ |
Hayır, değil. Tamamen tasarlanmış. Bu benim verdiğim bir karar. | Open Subtitles | لا، إنها ليست كذلك.أنها تملكتني بالفعل هذا هو القرار الذي أتخذته |
..aslında hiç de öyle değildir. Bu konuda bana güven Walter. | Open Subtitles | انها ليست كذلك , والتر يجب ان تثق بي في هذه |
- Hayır, hasta falan değil, sadece ona iyi davranacağız. | Open Subtitles | لا, انها ليست كذلك. اننا فقط نريد فعل هذا فحسب |
Herkesin mükemmel gördüğü evliliğin aslında öyle olmadığını ailesine ve dostlarına itiraf edemedi. | Open Subtitles | لم تود الاعتراف للعائلة و الأصدقاء بأن الزيجة التي ظنوها مثالية ليست كذلك |
Öyle değilmiş gibi davranmaya çalıştım, ve umarım bunu bir gün sen de anlarsın. | Open Subtitles | انا حاولت ان ادعى انها ليست كذلك وانا اامل ان تقدرى هذا يوم ما |
Değil zaten. | Open Subtitles | إنها ليست كذلك بالفعل |
Evet öyle, değil. Ve o bunu bilmiyor. Benim planım bu. | Open Subtitles | صحيح ، هي ليست كذلك وهي لا تعلم ، وهذه خطتي |
Belki bu annem için doğru kemoterapi rejimiydi, lakin belki de değildi. | TED | ربما كانت هذه هي الوصفة المناسبة لها، وربما ليست كذلك. |
Hayır, değildi, komutanım. O, bizim gibi görünen bir Cyclon ajanı. | Open Subtitles | لا ياسيدتى , إنها ليست كذلك إنها جاسوس تابع للسيلونز بهيئة بشرية |
Bayım, isimsiz bir arama yaptığınızı sanıyor olabilirsiniz, fakat öyle değildi. | Open Subtitles | إذاَ ربما اعتقدت أنها مكالمة مجهولة لكنها ليست كذلك |
T... derken hayalarını kastediyorsun, Değil mi? | Open Subtitles | إنها ليست كذلك حقاً ، أنا فقط أقول له لمضايقته. |
- Hayır, tesadüf değil. - Değil ama heyecan verici, Değil mi? | Open Subtitles | لا، ليست كذلك ليست كذلك لكنه مثير , اليس كذلك ؟ |
Nihayetinde, bir başkasının hayatı pahasına ellerini temiz tutmak bencillik Değil mi? | Open Subtitles | هي ليست كذلك في النهاية الأنانية تبقي يد الواحد نظيفة من نفقة حياة أخرى ؟ |
Hayır, değil. Onlara dokunduğunda görüyorum. | Open Subtitles | كلا , أنها ليست كذلك لقد رأيت عندما لمسهم |
- Hayır, değil. - O halde neden doğum günümde verdin? | Open Subtitles | ــ لا هي ليست كذلك ــ إذا لماذا أعطيتني هي هديه عيد ميلادي؟ |
Ya çok pütürlüdür ve tüm mineyi söker atar ya da öyle değildir ve hiç bir şeyi söküp atamaz. | Open Subtitles | وهكذا تستهلك طبقة الأسنان او انها ليست كذلك ولا تصنع شيئا |
Çok çekici olduğunu sanıyor. Ama çekici falan değil. Poposunu gördün mü? | Open Subtitles | إنها تظن أنها مثيرة لكنها ليست كذلك |
İnsanlar çiftçilik oynadığını düşünüyor olabilir ama o öyle olmadığını gösteriyor. | Open Subtitles | أوافقك الرأي، يعتقد الناس أنها تتظاهر بأنها مزارعة لكنها ليست كذلك |
Zanlımızın ateş eden kişi olup olmadığını belirlemek için barut izlerini kontrol ederken, ki değilmiş, muhteşem çantanın içinde bu küçük, şirin şeyi buldum. | Open Subtitles | عن رواسب إطلاق نار تؤكد أن مشتبهنا هو القاتل وهي ليست كذلك وجدت هذه القطعة الجميلة الصغيرة وهذه الحقيبة المدهشة |
- Değil zaten. | Open Subtitles | وقالت إنها ليست كذلك. |
Yer eşimli, bu yüzden evi kayıyor gibi gösteriyor, ama aslında öyle değil. | Open Subtitles | الارض مميلة لذلك تجعل البناية تبدو و كانها مميلة,ولكن فى الحقيقة ليست كذلك |
Çoğu kişinin düşündüğünün tersine bu ülkeler durağan değiller. | TED | ويعتقد الكثيرون أن هذه البلدان فاترة، ولكنها ليست كذلك. |
Ama gerçek hayati dusunurseniz, bu hiç de böyle değil. | TED | و لكن إذا نظرتم إلى الحياة الواقعية، فهي ليست كذلك على الإطلاق. |