Mendez birçok şeydir ama merhametli bunlardan biri değildir. | Open Subtitles | مينديز) لديه الكثير من الصفات لكن) الرحمة ليست منها |
Ama "mesafeli" bunlardan biri değildir. | Open Subtitles | لكن "متحفظ" ليست منها. |
İnan bana. Birçok boktan partiye gittim ve bu, kesinlikle onlardan biri değil. | Open Subtitles | ثق بي, لقد كنت في العديد من الحفلات المريعة وهذه حقا ليست منها |
Birçok sorunum var ama bu onlardan biri değil. | Open Subtitles | لدي الكثير من المشاكل وصغر الذكر ليست منها |
Çocuklara ölüm konusunda yardımcı olacak yüzlerce terapi var. Elektroşok bunlardan biri değil. | Open Subtitles | هناك مئات العلاجات لمساعدة الأطفال على تخطي الخسارة، والصدمة الكهربائية ليست منها |
Pek çok şey olabilirim ama ırkçı bunlardan biri değil. | Open Subtitles | انا لدي العديد من الصفات لكن العنصريه ليست منها |
Pipes, birçok şey olabilirsin ama katillik onlardan biri değil. | Open Subtitles | بايبز, أنتي أشياء كثيره قاتله ليست منها |
- Clover Hill'de yaşadığı için Dale'in birkaç suçu olduğuna eminim ama Drew Thompson olmak bunlardan biri değil. | Open Subtitles | ديل " لديه عدة أعمال كثيرة " لكن الصعود للتلة وإنتحال هوية " درو " ليست منها |