Ama bu dünyanın sonu değil, Miles. Şirkettekiler kampa gittiğini biliyorlar. | Open Subtitles | ليست نهاية العالم مايلز شركتك تعلم بانك ذاهب الى رحلة بريه |
dünyanın sonu değil. Tanrıların bize kızdığı yok. Uzaylılar dünyamıza gelmedi. | Open Subtitles | هذه ليست نهاية العالم الرب ليس غاضباً منا، الفضائيين لنيحضروا إلينا |
Dört muhtemel yere yayılmış 200 daire. dünyanın sonu değil ya beyler. | Open Subtitles | مائتي وحدة في أربع أماكن مُحتملة هذه ليست نهاية العالم يا رفاق |
Eğer bu sizde yoksa, dünyanın sonu değil, çünkü kendinizi eğitebilirsiniz. | TED | وإذا لم تكن كذلك فهذه ليست نهاية العالم لإنه بإمكانك أن تتدرب |
Ve beni dinle. Yalnızlık, dünyanın sonu değildir. | Open Subtitles | وايضاً اصغي الي الوحدة ليست نهاية العالم |
Neşelen sevgili dostum. dünyanın sonu değil ya bu. | Open Subtitles | الآن , إبتهج يا صديقى العزيز انها ليست نهاية العالم , أتعلم هذا |
- Tanrı aşkına, bu dünyanın sonu değil. | Open Subtitles | ـ إنها بالضّبط ليست نهاية العالم من أجل الخير ـ أنا متأكّدة من ذلك |
Merak etme, Katie Bell. Bu dünyanın sonu değil. | Open Subtitles | لاتقلقي يا كيتي بيل هذه ليست نهاية العالم |
dünyanın sonu değil ya, bu sadece bir kaza. | Open Subtitles | انها ليست نهاية العالم ، انها مجرد حادث. |
Ya, öyle bakma. dünyanın sonu değil. | Open Subtitles | حسناً ، لا تنظري بهذه النظرة ، هذه ليست نهاية العالم |
Genel bir kriz var ama bu dünyanın sonu değil. | Open Subtitles | هناك أزمة عامة ولكنّها ليست نهاية العالم |
Her zaman olumlu düşünmemiz gerekiyor. Bu dünyanın sonu değil. | Open Subtitles | لابد أن نكون ايجابيون إنها ليست نهاية العالم |
Buraya tıkılmamız dünyanın sonu değil. En azından henüz dünyanın sonu değil. | Open Subtitles | هذه ليست نهاية العالم , سيحتجزونا فقط على الأقل مازلنا أحياء |
Tamam, dünyanın sonu değil. | Open Subtitles | حسنا , هذة ليست نهاية العالم اعنى , كان الهدف ان نصرف اموال المنزل فقط |
Öldü ama bu dünyanın sonu değil. | Open Subtitles | حسنٌ, انها ميتة, لكنها ليست نهاية العالم |
Öldü ama bu dünyanın sonu değil. | Open Subtitles | حسنا, انها كذلك, لكن هذه ليست نهاية العالم |
Hayatlarını yitirmiş birkaç bar artığı dünyanın sonu değil. | Open Subtitles | قطع صغيرة من القمامة يفقدون حياتهم هذه ليست نهاية العالم |
Alı üstü güvenlik güncellemesi. dünyanın sonu değil. | Open Subtitles | إنها ترقية نظام الأمان و ليست نهاية العالم |
Burası sadece lise. dünyanın sonu değil. | Open Subtitles | أنها فقط المدرسة الثانويه ليست نهاية العالم |
Bak, sana söylüyorum belkide dünyanın sonu değildir. | Open Subtitles | انظري, كلّ ما أقوله أنّها ليست نهاية العالم. |
Sam, azimli oluşunu seviyoruz ama başarısız olmanın dünyanın sonu olmadığını da biliyorsun. | Open Subtitles | سام, نحب كم انت مندفعة لكن ان رسبت, تعرفين انها ليست نهاية العالم |
Övünülür yanımız olmasa da küçük bir engele çarptık diye... dünyanın sonu gelmedi ya. | Open Subtitles | ليس لدينا ما نفتخر به, ولكن هذه ليست نهاية العالم , لمجرد اننا واجهنا عائقا. |