Hayır, hayır. Onunla bu tür şeyleri konuşmak benim işim değil. | Open Subtitles | لا , لا هذه ليست وظيفتي أن أقنعها لفعل أيّ شئ |
İnsanlar durmadan gelip benimle konuşuyor, sorular soruyorlar. Bu benim işim değil. İyi. | Open Subtitles | الناس تأتي و تتحدث إليَّ و تسألني عن أشياء، هذه ليست وظيفتي |
Her dışarı çıktığımızda lanet otu bulmak benim işim değil ki. | Open Subtitles | ليست وظيفتي اللعينة أن أمدكم بالمخدر كلما خرجنا |
Birilerine güvenmek benim işim değil, sen o iş için oradaydın zaten. | Open Subtitles | إنها ليست وظيفتي بأن أثق في أي أحد هذا ما كنت هنا لأجله |
Belki yeni bir şey icat etmek benim görevim değil. | TED | ربما ليست وظيفتي أن أخترع شيئًا جديدًا |
Bunları takip etmek benim işim değil ve kesinlikle pratiğimde bir insanı öldürmek yok. | Open Subtitles | ليست وظيفتي تتبع أماكنهم وبالتأكيد ليس من ممارساتي قتل أحد لذلك |
Evet, sanki şey gibiydi: "Adamım, bu benim işim değil, bu benim işim değil." | Open Subtitles | أجـل، وكنت أقول هذه ليست وظيفتي، هذه ليست وظيفتي |
Çünkü ben bir işçiyim. Banka mevduatları, benim işim değil. | Open Subtitles | هذا لأني مجرد موظف الإيداعات البنكية ليست وظيفتي |
Burada dikilip, 14 farklı çeşit pastayı tatmak benim işim değil. | Open Subtitles | أعني، ليست وظيفتي أن أقف هنا أتذوق 14 نوع من الكعك؟ فهمتني؟ |
Sana bu konuda yardım etmek benim işim değil. | Open Subtitles | إنيّ مُتأسف ، ليست وظيفتي .بأن أساعدُكَ لفعلِ شيءٍ كهذا |
Ben yapmayacağım. benim işim değil. | Open Subtitles | ولن افعلها ثانيا انها ليست وظيفتي |
O mannu değil bablu bablu yada mannuyu bulmak benim işim değil sizin işiniz özür dileyin çabuk -ne özür | Open Subtitles | إنه بابلو وليس مانو إنها ليست وظيفتي أن أتحرى ما إذا كان بابلو أم مانو! إنها وظيفتك والآن اعتذر |
Ben başka bir yerde çalışıyorum, bu benim işim değil. | Open Subtitles | اعمل في مكان اخر , هذه ليست وظيفتي |
Ama teyzenle arandaki ilişkiyi düzeltmek benim işim değil. | Open Subtitles | لكن إصلاح علاقتك مع عمتك ليست وظيفتي |
Sen konuşursun. Bu benim işim değil ki. | Open Subtitles | تكلمي اليها,فهذه ليست وظيفتي |
Bu benim işim değil. | Open Subtitles | انها ليست وظيفتي. |
Çünkü öğrenmek benim işim değil. | Open Subtitles | لأن ليست وظيفتي أن أعلم. |
Bu benim işim değil. | Open Subtitles | إنها ليست وظيفتي. |
Bu bilgiyi korumak benim görevim değil. | Open Subtitles | ليست وظيفتي حراسة هذه المعلومات |