Dünyaya bebek getirmek için o kadar uzağa gitmek artık yok. güvenli değil. | Open Subtitles | لامزيد من السفر بعيداً جداً ،من اجل احضار الاطفال للعالم الوضع ليس آمناً |
Evde serbestçe dolaşması güvenli değil. Onu sınırlamanın bir yolu olmalı. | Open Subtitles | ليس آمناً أن نتركها طليقة هكذا، لابد من وجود طريقة لتقييد حركتها |
Burası güvenli değil. | Open Subtitles | هذا المكان ليس آمناً .. لا بالأسفل ولا بالأعلى |
Böyle ortalıklarda dolaşmamalıyız. güvenli değil. | Open Subtitles | إننا لا يجب أن نعمل بالمكشوف هكذا فهذا ليس آمناً |
Burası güvenli değil. Lydecker'ın adamları şehri arayacaklardır. Bu gece ayrılmalıyız. | Open Subtitles | إنه ليس آمناً هنا ، رجال لايدكر سيمشطون المدينة يجب علينا أن نغادر الليلة |
Gizli Servis eyaletten ayrılmamı istiyor. güvenli değil diyorlar. | Open Subtitles | جهاز الامن يريدنى ان اترك الولايه يقولون ان الوضع ليس آمناً |
-Burası sizin için güvenli değil. -Dışarısı da güvenli değil. | Open Subtitles | المكان ليس آمناً لك هنا وهو ليس آمن في الخارج ايضا |
Bir hastam var ve kaldığı yer güvenli değil bu yüzden onu buraya getireceğim, bir süreliğine. | Open Subtitles | لديّ مريض جديد و المكان الذي يقيم به ليس آمناً ، لذا سأجلبه ليقيم معنا لفترة قصيرة |
Bir hastam var ve kaldığı yer güvenli değil bu yüzden onu buraya getireceğim, bir süreliğine. | Open Subtitles | لدي مريض جديد ، و مركز الرعاية ليس آمناً لذا سأجلبه إلى هنا لفترة بسيطة |
Hayır, burada olmamalısın. güvenli değil. | Open Subtitles | لا , لا يجب أن تكوني هنا الوضع ليس آمناً |
- Kimmy, güvenli değil. - Raymond, söyle sorun ne? | Open Subtitles | كيمي، المكان ليس آمناً - ريموند، أخبرني ما الخطب - |
Burası güvenli değil. Daha özel bir yerde. | Open Subtitles | المكان ليس آمناً هنا نريد مكان أكثر خصوصية |
Burası güvenli değil. Dağdan inmeliyiz. | Open Subtitles | المكان ليس آمناً هنا، علينا النزول عن الجبل. |
Hayır, orası güvenli değil. | Open Subtitles | لا . فالمكان ليس آمناً هناك ثمّة كائنات شريرة |
Kim olduğunu... Bu hat güvenli değil. | Open Subtitles | هذا الخط ليس آمناً يجب علينا ان نتقابل بشكل شخصي 170 00: |
Burası güvenli değil. | Open Subtitles | توقف عن العبث بالجوار .المكان ليس آمناً هنا |
Burası güvenli değil. O barakayı hemen bulmalıyız. | Open Subtitles | المكان ليس آمناً هنا علينا العثور علي ذلك الكوخ. |
Gitmemiz lazım. Burada güvende değiliz. | Open Subtitles | يتوجب علينا المُغادرة , ليس آمناً |
Bu evde güvende değil. Seninle birlikte güvende değil. | Open Subtitles | إنه ليس آمناً بهذا المنزل ليس بوجودك معه |
Orada güvende değilsin. | Open Subtitles | إنزل، المكان ليس آمناً في الأعلى |
Yinede Allah'ın Evi'nden geçmemiz güvenli degil. | Open Subtitles | مع ذلكَ, ليس آمناً إذا حاول أن يجتاز "بيت الله", أليس كذلك؟ |
Buraları güvenli olmadığı için burada olmamanız gerekiyor. | Open Subtitles | لا يجب أن تكون ِ هنا المكان هنا ليس آمناً |
Dışarının senin için güvenli olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف إنه ليس آمناً عليك أن تكون في الخارج |
Binbaşı, mütfetiklerimizin dışarıda can güvenliği yok. Tehlikeli olabilir... | Open Subtitles | المكان ليس آمناً لحلفائنا بالخارج أيها الرائد |
Geç oluyor. Pazar geceleri güvenli değildir. | Open Subtitles | الوقت يتأخر السوق ليس آمناً في الليل |
Babamın tablosunu orada saklamanın güvenli olmadığına karar verdim. | Open Subtitles | فأدركت أن إبقاء لوحات والدي هناك أمر ليس آمناً |