Benimle gelmeni isterim. - Kötü iş değil mi? | Open Subtitles | ـ أود منكِ القدوم معي ـ ليس العمل بها سيئاً؟ |
Belli bir fiyakası olmasını sağlayacağım. Benim iyi yaptığım şey budur, iş değil. | Open Subtitles | سوف أتأكد ان كانت لها مهارة معينة هذا ما أجيده,ليس العمل,ليس العمل |
Seni bitiren iş değil, saatlerdir. | Open Subtitles | انه ليس العمل الذي سوف يقتلك ، انها الساعات |
En sevdiğiniz iş olmadığını biliyorum ama çektikleri fotokopileri kayda geçmeyenler bütün teşkilâtı tehlikeye atıyor. | Open Subtitles | اعلم بأنه ليس العمل المفضل للجميع ولكن عندما لا يقيد الناس نسخهم يضعون القسم في مخاطرة |
Pizza ısmarlayıp kocaman dürbünlerimizden bakıp şöyle deriz: "Ben bu işe bunun için girmedim" gibisinden bir şeyler. | Open Subtitles | ونراقبهم بواسطة منظار ضخم ونقول "هذا ليس العمل الذي أردته" شيء كهذا |
Hayır, tabi ki bu benim rüyalarımdaki iş değil ve maaşı da çok cazip değil. | Open Subtitles | كلا كلا , انه ليس العمل الذي حلمت فيه وانه ليس ذو مرتب جيد |
Bu benim yapmak istediğim bir iş değil. | TED | هذا ليس العمل الذي خططت لأقوم به. |
Senin düşüncenin aksine, kirli bir iş değil. | Open Subtitles | ليس العمل القذر, بالرغم مما تظن |
Sorun iş değil, sorun patronda. | Open Subtitles | ليس العمل إنه الرئيس فقط من نولا؟ |
"Bu bir iş değil. Kişisel bir şey." | Open Subtitles | إنه ليس العمل إنه شخصى |
Biliyorum, çok hoş bir iş değil ama.... ...birinin yapması gerek.. | Open Subtitles | أعرف أنه ليس العمل الأفضل |
Yani tam olarak iş değil açıkçası. Ben... | Open Subtitles | .. أعني ليس العمل حرفيا .. |
Mesele iş değil. | Open Subtitles | إنه ليس العمل! |
Yani yine de bunun bir iş olmadığını söylemiyorum. | Open Subtitles | انا اعني , لا اقول انه ليس العمل |
Ben bu işe bunun için girmedim. - Aa! | Open Subtitles | هذا ليس العمل الذي كنت أريده |