ويكيبيديا

    "ليس بالسوء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kötü değil
        
    • kadar kötü
        
    • kötü değilmiş
        
    • kötü olmadığını
        
    Paskalya Tavşanına yaptıkları kadar kötü değil. Open Subtitles ليس بالسوء الذى يصيب الأرانب في عيد الفصح
    Paskalya Tavşanına yaptıkları kadar kötü değil. Open Subtitles ليس بالسوء الذى يصيب الأرانب في عيد الفصح
    Düşündüğün kadar kötü değil. Belki de ateş basması yaşıyorsundur. Open Subtitles الأمر ليس بالسوء الذي تظنين ربما تعانين من حمى سن اليأس
    Ama her neyse, inan bana, sandığın kadar kötü değildir. Open Subtitles لكن أياً كان, أضمن لكِ بأنه ليس بالسوء الذي تتخيلينه
    Hapishane yeterince kötü değilmiş gibi, bir de akciğer kanseri çıktı. Open Subtitles السجن ليس بالسوء الكافي، علاوةً على سرطان الرئة
    Bunun düşündüğüm kadar kötü olmadığını söylemen gerek. Open Subtitles أريدك أن تخبرني أن هذا ليس بالسوء الذي أعتقده.
    Aslında bu göründüğü kadar kötü değil. Open Subtitles هل تعلم ؟ هذا ليس بالسوء الذي يبدو عليه حقا
    Sandığın kadar kötü değil ama yine de bayağı kötü. Open Subtitles ليس بالسوء الذي تعتقده، لكنّه بغاية السوء.
    Korktuğum kadar kötü değil ve bundan uzun zamandır korkuyordum. Open Subtitles إنه ليس بالسوء الذي كنتُ أخشاه و كنتُ أخشى ذلك منذ وقتٍ طويل
    Söylediğin kadar kötü değil de ne demek amına koyayım Horace? Open Subtitles مالذي تتحدث عنه بحق الجحيم هوراس؟ ليس بالسوء الذي أتخيله؟
    Göründüğü kadar kötü değil. Open Subtitles الامر ليس بالسوء الذي يبدو عليه
    Pekala, göründüğü kadar kötü değil. Open Subtitles حسناً، إنه ليس بالسوء الذي يبدو عليه
    - Göründüğü kadar kötü değil. Open Subtitles الأمر ليس بالسوء الذي يبدو عليه
    Hey, göründüğü kadar kötü değil. Open Subtitles الأمر ليس بالسوء الذي يبدو عليه.
    Göründüğü kadar kötü değil, biraz fazla kanadı o kadar. Open Subtitles ليس بالسوء التي بدته، فقط نزفتَ الكثير.
    Pete söylediğin kadar kötü değil. Open Subtitles بيت ، إن الأمر ليس بالسوء الذي تتخيله
    Özrün sandığın kadar kötü değil." Open Subtitles "تشوهكِ ليس بالسوء الذي تظنينه"
    Mide bulantısı eskisi gibi kötü değil. Open Subtitles الغثيان... ليس بالسوء الذي كان عليه
    Düşündüğün kadar kötü değil! Open Subtitles يا إلهي, إنه... إنه ليس بالسوء الذي تتخيلينه!
    İyice düşündüm de,... vurulmak sürekli kafamda canlandırdığım kadar kötü bir şey değilmiş. Open Subtitles باعتبار كل المعطيات، التعرّض لطلقات نارية ليس بالسوء الذي تصورته دوماً.
    Düşündüğüm kadar kötü değilmiş. Open Subtitles ليس بالسوء الذي توقعته
    Jake, bunun düşündüğüm kadar kötü olmadığını söylemen gerek. Open Subtitles (جايك)، أريدك أن تخبرني أن الوضع ليس بالسوء الذي أعتقده.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد