Oğlumuza en iyisini vermek için canım çıkıyor, ve eğer paramız hala yetmiyorsa, bu benim yüzümden değil. | Open Subtitles | أبذل قصارى جهدي لأعطي الأفضل لإبننا فإذا كان هناك نقص، فهو ليس بسببي |
- ...karısından ayrılıyor, benim yüzümden değil. | Open Subtitles | وبما أنك ستكتشفين ذلك عاجلا أم آجلا، سيترك زوجته، لكن ليس بسببي |
Benim yüzümden değil. İnan bana, tüm parçaları getirmemişler. | Open Subtitles | أنه ليس بسببي , أنه لم يتاسق حتى الأن |
- Sen görmezden geldin. - Bu benim suçum değil. | Open Subtitles | أنت تنظر إلى الأمر من منحى آخر هذا ليس بسببي |
Beni istediği için olmadığından emin misin? | Open Subtitles | وأنت متأكد أن هذا ليس بسببي ؟ |
Eğer hesaplarda sıkıntı varsa, benden kaynaklanmıyor! | Open Subtitles | لذا لو كان هناك شيء غريب في السجلاّت، فذلك ليس بسببي. |
İşleri ağırdan alıyorduk ama benim yüzümden değil. | Open Subtitles | كنا نأخذ علاقتنا بروية ولكن ليس بسببي. |
Benim yüzümden değil ama bir kere eBay'in güvenini kaybettin mi kin tutuyor. | Open Subtitles | ليس بسببي " بل لمجرد أنك خسرت ثقة " أي باي لن ينسوا لك ذلك |
Muhtemelen.ama benim yüzümden değil. | Open Subtitles | ربما. لكن ليس بسببي. |
Güvende değilsin. Ama benim yüzümden değil. | Open Subtitles | لستي آمنه ولكن ليس بسببي |
Sırf benim yüzümden değil, Peter. | Open Subtitles | (ليس بسببي يا (بيتر |
Benim yüzümden değil. | Open Subtitles | لكن ليس بسببي |
- Benim yüzümden değil. | Open Subtitles | ليس بسببي |
Bu benim suçum değil. | Open Subtitles | . إخرس يا " تومي " ! هذا ليس بسببي |
Bu benim suçum değil, Daniel. | Open Subtitles | هذا ليس بسببي ، دانيل |
Beni istediği için olmadığından emin misin? | Open Subtitles | وأنت متأكد أن هذا ليس بسببي ؟ |
Hissettiğin acı var ya benden kaynaklanmıyor. | Open Subtitles | ولكن لقد إتخذتُ قراري. الألم الذي تشعرين به... ليس بسببي. |