ويكيبيديا

    "ليس تماماً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Pek değil
        
    • Tam değil
        
    • - Pek sayılmaz
        
    • Tamamen değil
        
    • tam olarak değil
        
    Pek değil, Mösyö. Bu meslekte bazen şans gerekir. Open Subtitles ليس تماماً يا سيدي أحياناً في تخصصي يحدث أن تكون محظوظاً
    Uh, Pek değil. Open Subtitles ليس تماماً هل الثالثة والربع مناسباً لك؟ ليس تماماً
    Pek değil. Open Subtitles لا ليس تماماً اعتقد أني لاحظت حقيبة سفر على فراشك
    Tam değil, aslında üzülmek istemiyorum. Open Subtitles ليس تماماً لكن ليس من الضروري أن تكون جزينة
    - Orası dünyanın bir ucu kardeşim. - Pek sayılmaz. Open Subtitles إنها بعيدة بعد العالم يا صديقي - ليس تماماً -
    Tamamen değil. Eğer gemiler orada değilse, biz onun blöfünü görmüş oluruz... ve baştan beri haklı olduğunu bize söyleyebilirsin. Open Subtitles ليس تماماً , إذا كانت السفن ليست هناك فسيكون اتصاله خادعاً
    Bana ikisinin de aynı anda öldüklerini söyleme sakın. Pek değil. Open Subtitles لا تخبرني أنهم ماتوا في نفس اللحظة - ليس تماماً -
    Pek değil, ama daha henüz hiçbir şeyi göz ardı etmeye hazır değilim. Open Subtitles .. ليس تماماً لكن لست مستعدة للحكم على أي شيء حتى الآن
    Pek değil. Görünüşümüz benzer ama o kadar. Open Subtitles ليس تماماً, نبدو متشابهتان ولكن هذا أين أنتهي الأمر
    Pek değil. Bize düğün hediyesi olarak çim biçme makinesi vermişti. Open Subtitles ليس تماماً ، لقد أعطتنا جزازة العشب هدية للزواج
    Hayır, Pek değil. Bana zahmet olmaz. Open Subtitles لا, ليس تماماً هذا ليس مزعجاً بالنسبة ليّ
    Pek değil. Belki dans ettiğim için başım döndü. Open Subtitles ـ ليس تماماً ـ أظن أنها تتحرك، ربما من الرقص
    - İşler iyi. Meşgulsün. - Pek değil. Open Subtitles العمل جيد, أنت مشغول ليس تماماً
    Pek değil. 911'i arayan bendim. - Vurulmuş. Open Subtitles ليس تماماً , انا من إتصلت بالنجده
    Pek değil. Bazı parçaları kafamda birleştirdim. Open Subtitles ليس تماماً حللت بعض الوقائع بنفسي
    Pek değil, hepsi yüzlerini süveterlerinin şapkalarıyla örtmüştü. Open Subtitles ليس تماماً كانوا يضعون القبعات
    sonra sigaradan konuştunuz Tam değil, sanki böbürleniyordu Open Subtitles ثم عدتما للحديث عن السجائر ليس تماماً , فهو كان مفتخراً بهذا
    Profile neredeyse uyuyorlar ama Tam değil. Open Subtitles إنهم تقريباً يلائمون المواصفات ولكن ليس تماماً
    - Sabaha taburcu edilmiş olur herhâlde. - Pek sayılmaz. Göğüs boşluğunda kanaması var. Open Subtitles ليس تماماً لديه نزيفٌ في تجويفه الصدريّ
    - Pek sayılmaz. Aynı tas aynı hamam. Open Subtitles ليس تماماً تقريباً الأمور ذاتها
    Tamamen değil ama biraz zor görünüyor. Open Subtitles حسنا , ليس تماماً, ولكنه يبدو انه يمتدد.
    Anlıyorum. Oh... bence anladığını söylüyorsun ama anlamıyorsun, tam olarak değil. Open Subtitles أنت تقولين بأنك تتفهمين الأمر و لكنك لست كذلك, ليس تماماً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد