Ancak, gerçek hayatta sahip olduğumuz yapay zekâ bunu yapabilecek kadar zeki değil. | TED | في الحياة الواقعية، الذكاء الاصطناعي الذي نمتلكه فعليا ليس ذكياً بما يكفي لفعل ذلك. |
Hayal kırıklığınızı anlıyorum... Yönetmenlik yapamıyor, zeki değil... | Open Subtitles | أنا أفهم خيبة أملكم لا يمكنه فعل هذا، فهو ليس ذكياً بما يكفى |
Araba yıkama yerinde yürümek için bile yeterince zeki değil. | Open Subtitles | أنه ليس ذكياً بما فيه الكفايه ليمر من خلال غسيل السيارات |
Bu adam izlerini örtecek kadar akıllı değil. | Open Subtitles | هذا الشخص ليس ذكياً بما يكفي ليخفي آثاره |
O kadar akıllı değil, ayrıca kaba diline de aldırma. | Open Subtitles | ليس ذكياً جدا، لا حاجة للقلق على لسانه القبيح |
Ben kiliseyi tercih ederim, fakat bu anneme göre pek akıllıca değil. | Open Subtitles | أنا أفضل الكنيسة. لكن هذا ليس ذكياً كفاية بالنسبة لأمي. |
Rol yapacak kadar zeki biri değil. | Open Subtitles | إنه ليس ذكياً بما يكفي ليكون مزروعاً. |
Hiç akıllıca değildi. | Open Subtitles | ليس ذكياً على الإطلاق |
Lee Yong Gu bunu yazabilmek için yeteri kadar zeki değil! | Open Subtitles | ! لي يونغ غوو ليس ذكياً بما فيه الكفاية ليكتب هذا |
Tüm bu zaman boyunca aptalı oynayabilecek kadar zeki değil. | Open Subtitles | إنه ليس ذكياً بما فيه الكفاية ليلعب دور الغبي طوال الوقت |
Bu seni biraz şaşırtabilir ama Küçük Zach o kadar da zeki değil. | Open Subtitles | هذا ربما لن يفاجئيك ولكن زاك الصغير ليس ذكياً بالمرة |
Çocuk yükselmek istiyor, pek zeki değil. | Open Subtitles | .الفتى مجرد مبتدىء ليس ذكياً بالضبط |
Pizza adam kendini sandığı kadar zeki değil. | Open Subtitles | رجل البيتزا ليس ذكياً كما يعتقد |
Henüz birinden nefret edecek kadar akıllı değil. Beyni daha şu kadarcık falan. | Open Subtitles | انه ليس ذكياً كفاية ليكون حاقدً الان ، ان دماغة بهذا الحجم. |
O kadar da akıllı değil. Bir bok bilmiyor. | Open Subtitles | ليس ذكياً جداً فهو لا يعرف شيئاً |
Sanmam, o kadar akıllı değil. | Open Subtitles | مستحيل ، إنه ليس ذكياً بما يكفي |
Eiling senin gibi birini yaratacak kadar akıllı değil. | Open Subtitles | إنه ليس ذكياً بما يكفي ليصنع شخص مثلكِ. |
Çok ta akıllıca değil, he? | Open Subtitles | ليس ذكياً جداً؟ |
Ayrıca, Rufus zeki biri değil. | Open Subtitles | إلى جانب أنّ روفوس ليس ذكياً. |
Yaptığın akıllıca değildi. | Open Subtitles | إنه ليس ذكياً. |
Bu kutudaki her adam... karımı öldürecek kadar benden nefret etmiş, ama bazıları bunu planlayacak kadar zeki değildi. | Open Subtitles | كلّ هؤلاء الرجال بهذا الصندوق يكرهوننيّ بما يكفيّ ليقتلوا زوجتيّ . لكنّ، بعضهم ليس ذكياً بمايكفيّ ليُخطط للأمر بكاملِه |