Erkek arkadaşının seni ekmesi, bizim suçumuz değil. | Open Subtitles | ليس ذنبنا إن كان صديقكِ قد تخلف عن موعده |
Randevularımızın geç kalması bizim suçumuz değil. | Open Subtitles | إنه ليس ذنبنا كون من واعدناهم قد تاخرّا. |
Espri anlayışlarının olmaması bizim suçumuz değil. | Open Subtitles | ليس ذنبنا انهم لا يتلكون روح الدعابه |
Topal olmanız bizim hatamız değil. | Open Subtitles | ـ ليس ذنبنا أنه يعرج |
Bu bizim hatamız değil. | Open Subtitles | هذا ليس ذنبنا. |
Bize söyleneni yapıyoruz. Bir suçumuz yok, Kartları, onlar bize gönderiyor. | Open Subtitles | إلى جانب ذلك , كل ما نعمله هو الطلب ليس ذنبنا إن أرسلو إلينا البطاقات |
Bir sürü çocuğunuzun olacak olması bizim suçumuz değil. | Open Subtitles | ليس ذنبنا أنّكم ستحظون بقطيع من الأطفال |
bizim suçumuz değil. Evin sahibinin suçu. | Open Subtitles | الذنب ليس ذنبنا إنه مالك العقار |
Tabii, Stan'in üst kattaki asbestle ilgilenmemesi de bizim suçumuz değil ama bil bakalım kim ödeyecek? | Open Subtitles | أجل، وإنّه ليس ذنبنا أنّ (ستان) لم يهتم بالحرير الصخري بالأعلى، ولكنّ خمّن من سيدفع لذلك |
Bangs'le gidememiş olman bizim suçumuz değil | Open Subtitles | ليس ذنبنا أنك لم تذهب مع (بانغس) |
bizim suçumuz değil. | Open Subtitles | ليس ذنبنا |
- bizim suçumuz değil. | Open Subtitles | إنه ليس ذنبنا. |
Bu bizim hatamız değil. | Open Subtitles | ليس ذنبنا |
- Bizim bir suçumuz yok. | Open Subtitles | ليس ذنبنا |