Ama oğlunla tanıştığım günden beri bunun tamamen doğru olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | ولكن منذ التقيت ابنك ، وأنا أعلم أن هذا ليس صحيحا تماما. |
- Bu doğru değil! - Bunun böyle olduğunu gördün! | Open Subtitles | ـ هذا ليس صحيحا ـ لقد رأيت بنفسك حقيقة ذلك |
O şikâyette gerçekte Doğru olmayan hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لإقناعك بأنك ستهربي بالأمر لأنك لن تهربي من هذا لا يوجد شيء في هذه الشكوى ليس صحيحا تماما |
Bir dakika, bu doğru olamaz. "Yalnız Kovboy"u çoğul yapamazlar. | Open Subtitles | انتظر لحظة هذا ليس صحيحا فى استخدام هذا الأسم |
Sanki bir tür kabus perisi. Bu hiç doğru değil. | Open Subtitles | مثل نوع من الجنيات المرعبة هذا ليس صحيحا |
Pek değil. Bir şey tertiplenecekti. | Open Subtitles | ليس صحيحا,شئ ما كان لابد من ترتيبه |
O yüzden bu Pek sayılmaz. | Open Subtitles | وهذا ليس صحيحا وهذا ليس صحيحا ابدا |
Bunun doğru olmadığını, onun çok küçük olduğunu... yapamayacağını söyledi. | Open Subtitles | لا أستطيع وأخذ يقول "هذا ليس صحيحا" وأنها صغيرة جدا |
İyi de, doğru olmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | حسنا .. اذاً فأنت تقول بأن ذلك ليس صحيحا |
Zeki ve kesinlikle eğitimli birine benziyorsun ama .hepimiz bunun doğru olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | تبدو ذكيا.. و بالتاكيد انت متعلم كلانا يعرف بأن هذا ليس صحيحا |
- Bu doğru değil! - Bunun böyle olduğunu gördün! | Open Subtitles | ـ هذا ليس صحيحا ـ لقد رأيت بنفسك حقيقة ذلك |
- Annen doğru olduğunu düşündüğün şeye inanmanı istiyor - Bu doğru değil. | Open Subtitles | . أو ، فى حالة الام هذا هو الصواب . هذا ليس صحيحا |
Bir dakika! Burada Doğru olmayan bir şeyler var. | Open Subtitles | انتظر لحظة هناك شيئا ليس صحيحا هنا |
Doğru olmayan bir şey var. | Open Subtitles | أنا قلق فقط بشأن هذه شيء ما ليس صحيحا |
Bu doğru olamaz. Tanrı adına yemin ederim doğru olamaz. | Open Subtitles | لايمكن ان يكون هذا صحيحا,بالله عليك, ليس صحيحا. |
Bu doğru olamaz. | Open Subtitles | ذلك ليس صحيحا سعادتي ليست مبنية على تعاسة |
Bu hiç doğru değil. Bana kalırsa hiç takımda bile olmamalıydı. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحا , اذا سألتموني , أنه لا يجب أن يكون في الفريق |
- Demek istediğim...denmek istenen... - Pek değil. | Open Subtitles | .. ولكني أعني بأنه يقول - ليس صحيحا - |
Pek sayılmaz. | Open Subtitles | ليس صحيحا. |
Tabii ki olamazlardı çünkü Yanlış noktaydı. | TED | وطبعا هذا ليس صحيحا لأن الأماكن موضوعة في الأماكن الخاطئة |
Yine de çok katı davrandım. İnsan- canavar şeklinde. Ama öyle değil. | Open Subtitles | و لكنني نظرت للأشياء من منظار الأبيض و الأسود فقط البشر و الوحوش، و هذا ليس صحيحا |
Biliyorum, büyük bir kavga olmadığını söylemiştim ama bu tam olarak doğru değildi. | Open Subtitles | , أعرف بأنني قلت بأنه لم يكن بذلك السوء لكن ذلك ليس صحيحا تماما |
Hayır, uygunsuz bir durum yok. Çünkü bu gerçek değil. | Open Subtitles | لا ، انها ليست محرجا ، في الواقع ، لأنه ليس صحيحا |
Hayır, sadece aleti. Daha hızlı. Hayır, yangının her şeyi yok ettiği doğru değildir. | Open Subtitles | كلا, انا مجرد اداة فيه كلا,ليس صحيحا ان النار تدمر كل شئ |
Ama bu hiç de doğru değil. Ciddi profesyonel bir yetişkin olabilirsiniz ve zaman zaman oyun oynarsınız. | TED | ولكن هذا ليس صحيحا. يمكنك أن تكون راشدا محترفيا جديا، وأن تكون لعوبا في بعض الأوقات. |