Kendi başıma karar alma konusunda bir sorunum yok. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة في أن اتخذ قراراتي جميعا دون استشارة |
Hafta sonları çalışmakla ilgili bir sorunum yok. | Open Subtitles | لذا، ليس لدي مشكلة في العمل بعطلة الأسبوع. |
Bununla bir sorunum yok, çiğnet. | Open Subtitles | لا لا , أنا ليس لدي مشكلة في هذا ,أكسري كل القوانين اذا اردتي |
Gittiğin yeri söylemen benim için sorun değil. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة في اخباركَ أين تنزل |
Bu benim için sorun değil. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة في ذلك |
Ama merak etmeyin, benim İngilizce ile öyle bir sorunum yok. | TED | . لكن لا تقلقوا -- فأنا ليس لدي مشكلة في التحدث باللغة الإنجليزية بهذه الطريقة. |
- Açık alan yaratmakta bir sorunum yok. | Open Subtitles | - - ليس لدي مشكلة في فتح الزوايا للتصويب. |
Bob'un o herifi öpmesiyle bir sorunum yok. Çünkü Miami'deki görevimizden sonra bir hafta boyunca boynunda kızarıklıkla dolaştın. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة في تقبيل (بوبي) لذلك الشخص. |