Bu, taşıması güç bir yük ancak Tanrı'nın yardımıyla imkânsız değil. | Open Subtitles | هذا عبء ثقيل لحمله لكنه ليس مستحيلاً بعون الله لكما |
Ben de en iyi programcıyım. O yüzden hayır, imkânsız değil. | Open Subtitles | وأنا كبيرة خبراء البرمجة، لهذا فإنه ليس مستحيلاً. |
Bu imkansız değil ama çok kolay birşey de değil. | TED | إنه ليس مستحيلاً ، لكنه ليس شيئاً سهلاً للغاية . |
Dağıtım bir kabus, fakat imkansız değil. | TED | التوزيع عبارة عن كابوس، لكنه ليس مستحيلاً. |
Bulunduğumuz şu an için bu mümkün değil. | Open Subtitles | من خلال اللحظة عينها، الأمر ليس مستحيلاً. |
İyi de, bu mümkün değil, değil mi? | Open Subtitles | حسنا , هذا ليس مستحيلاً اليس كذلك ؟ |
Biraz daha kilo kaybettirmek imkânsız değil. | Open Subtitles | ليس مستحيلاً أن نفقده المزيد من الوزن |
Burası bir Bölüm tesisi. Yani güvenliğe girmek imkânsız değil, ama çok zorlu. | Open Subtitles | "الآن هذا المكان تباع للـ"شعبة" لذا اختراق حمايته، ليس مستحيلاً" |
Evet. İmkânsız değil ama oldukça olasılıksız. | Open Subtitles | اعلم, ليس مستحيلاً,ولكن هذا مستبعد جدا |
Olasılığı düşük ama imkânsız değil. | Open Subtitles | غيّر مُحتمل، نعم، ولكن ليس مستحيلاً. |
Düşük ihtimal ama imkânsız değil. | Open Subtitles | غير محتمل و لكنه ليس مستحيلاً |
İmkansız değil; ben o kadar zaman buzun içinde canlı kaldım. | Open Subtitles | ليس مستحيلاً أنا بقيت في جبل الثلج كل هذه المدة |
Zor ama imkansız değil. Önemli yanlışlıklar oyununun bir parçasıdır. | Open Subtitles | سيكون هذا صعباً لكن ليس مستحيلاً إساءة الفهم جزءاً من اللعبة |
Başka gezegenlerde bir yerlerde, uzak yıldızların yörüngesinde dönen, belki başka bir galakside, en az bizim kadar zeki başka varlıklar olabilir ve onlar da bilimle ilgileniyor olabilir. Bu imkansız değil; bence bunlardan çok var. | TED | في مكان ما في كوكب آخر، تدور بعض النجوم البعيدة جداً، ربما في مجرة آخرى، يمكن أن يكون هناك كائنات ذات ذكاء على الأقل مثلنا، ومهتمة بالعلوم. الأمر ليس مستحيلاً. أعتقد بترجيح أن هناك الكثير. |
Çok zorlama ama imkansız değil. | Open Subtitles | إنهُ إحتمالُ ضعيف و لكنهُ ليس مستحيلاً |
Zor, ama imkansız değil. | Open Subtitles | أقصد أنه أمر صعب و لكنه ليس مستحيلاً |
- Radarda da bulamadık. - Ama bu mümkün değil. | Open Subtitles | لم نستطع أيجاده في الرادار - ولكن هذا ليس مستحيلاً - |
Bu mümkün değil. | Open Subtitles | إنه ليس مستحيلاً |
Ama bu mümkün değil. | Open Subtitles | ماذا هذا ليس مستحيلاً |