Gideceğin yeri bilmemen, gideceğin bir yer olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس معنى أنكِ لا تعلمين وجهتكِ أنه ليس لديكِ وجهة |
Ama buradaki belirtileri iyileştirmiş olman, hastalığın yok olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | ولكن ليس معنى أن تتعافي من الأعراض أن المرض قد زال |
DNA'larımızın aynı olması, aile olduğumuz anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس معنى أن لدينا نفس الحامض النووي أننا عائلة |
Unutmayın, kafalarının kopmuş olması öldükleri anlamına gelmez. | Open Subtitles | تذكروا, ليس معنى أنهم مقطوعي الرأس أنهم ميتون |
Demek istediğim, aklıma geleni ben sevdim diye, herkes sevecek anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | أعني، ليس معنى أن فكرة أتيت بها قد أعجبتني أنها ستعجب الآخرين |
Seni kızının önünde öldürmek istemiyor olmam... resmini gözlerimin önünden geçirmenin sana acımama neden olacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس معنى أننى لا أنوى أن أقتلك أمام ابنتك أن رؤيتها أمامى حركت فى قلبى الشفقة |
- Başka at üstündeyim. Ona binmemem, yarışmayacağım anlamına gelmez. | Open Subtitles | أن أُسابق بحصان آخر ليس معنى لا أركب حصانك , إنى لا أسابق |
Sadece çünkü sahipleri öldürdü burada biz onların yiyecek boşa gitmesine izin gerektiği anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس معنى أننا قتلنا المالكون ؛أننا سنترك الطعام يفسد |
Bilirsin, benden nefret etmesi ilişkinizin yürümeyeceği anlamına gelmez. | Open Subtitles | أتَعْرف ليس معنى أنها تكرهنى أن علاقتكم لن تنجح |
Kont Drakula'ya engel olması o şeylere engel olacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس معنى أن شيئاً أوقف بيللو لاجوسي أنه يمكنه إيقاف هذه الأشياء |
Silah sevmiyor olmam, kullanamadığım anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس معنى اننى لا احب الاسلحه اننى لا استطيع استخدامها |
Bükücü olmamamız Eşitlikçileri destekleyeceğimiz anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس معنى أننا لسنا خارقين لذلك لا يعنى بأننا نساند هؤلاء الايكواليست |
Bağlantıları henüz göremiyor olabilirsin. Ve sırf bir şeyi göremiyorsun diye, var olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | ربما لا ترين الصلة الآن ولكن ليس معنى أنّكِ لا ترينها أنها غير موجودة |
Bağlantıları henüz göremiyor olabilirsin. Ve sırf bir şeyi göremiyorsun diye, var olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | ربما لا ترين الصلة الآن ولكن ليس معنى أنّكِ لا ترينها أنها غير موجودة |
Haklı olmam demek, seni anlamayacağım anlamına gelmez. Anladım, bu yüzden Boston'ı terk edemiyorsun. | Open Subtitles | أوه , حسنا , ليس معنى أنني محقة أنني لست عاطفية فهمت , الأن , هذا هو السبب لعدم مغادرتك بوسطن |
Senin numaraları dinlemeyi bırakman, numaraların artık gelmediği anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس معنى أنكم توقفتم عن استلام الأرقام أنها توقفت عن القدوم |
Bak, beni görememen gittiğim anlamına gelmez. | Open Subtitles | انظر , ليس معنى اذا لا يمكنك رؤيتي اننى قد ذهبت |
Bu onun içinde biri olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | و ليس معنى هذا أن عليها أرواح شيطانية |
Böyle bir şeyi yapabilecek olmamız, onu yapmamız gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ليس معنى أنه لو يمكنا فعلها إذن لابد علينا فعلها |
Böyle görünmem hislerim olmadığı anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ليس معنى مظهري أني لا أمتلك مشاعر |
Ölmüş olmaları burada kalacağımız anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ليس معنى أنهم قد ماتوا أننا سنظل هنا |