Bu yüzden her ne planlamış olursan ol... bunu sadece benimle yapmanı istiyorum... onunla değil... çünkü... ikimizin arasında bu bağlantı var. | Open Subtitles | لان ، مهما كان مخططك الذي رسمته أريد أن تفعل ما تفعله معي لكن ليس معها |
Ben seninle birlikteyim. onunla değil, anladın mı? | Open Subtitles | أنا معكِ و ليس معها ، حسناً ؟ |
Sorunun benimle, onunla değil. | Open Subtitles | مشكلتك معي، ليس معها |
Öncelikle kimliği yanında değil. | Open Subtitles | أولاً ليس معها بطاقة هوية إنها تحت السن القانونية |
Telefonu yanında değil. | Open Subtitles | ليس معها هاتفها الخلوي |
Hayır, hayır. Maalesef onunla değil. | Open Subtitles | كلا، كلا ليس معها لسوء الحظ. |
Dur. Derdin onunla değil; benimle. | Open Subtitles | توقف, لحمتك معي وليس معها ( مصارعتك معي و ليس معها ) |
- Ben giderim, ama onunla değil. | Open Subtitles | -أنا سوف أذهب ولكن ليس معها. |
onunla değil! | Open Subtitles | ليس معها بالأخص! |
Hayır, onunla değil. | Open Subtitles | -لا، لا، ليس معها ... |
Cep telefonu bile yanında değil. | Open Subtitles | هاتفها ليس معها! |
Ama onun yanında değil. | Open Subtitles | لكن ليس معها |