Sadece, söylemek bana düşmez, ...ama bir bakıma size düşer. | Open Subtitles | فقط أنه ليس من حقي القول ولكنه بطريقة ما يخصك |
Yaptığı veya yapmadığı şeyleri yargılamak bana düşmez ama hem mahkeme hem de sizin için gerçeğe ulaşmaya çalışacağım. | Open Subtitles | ليس من حقي الحكم عليه بسبب ما ربما فعله أو لم يفعله لكني سأحاول الحصول على الحقيقة للمحكمة ولكِ. |
- Belki daha fazlasını hakediyordu. Söylemek bana düşmez ama... | Open Subtitles | ربما أنه كان يستحق افضل ليس من حقي التلكم |
bak,burda bulunmaya hakkım yok diye konuşmaya başlayacağım, ve büyük olasılıkla seni bulabilmek için bir kaç kanunu çiğnemiş olacağım, ama yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | سأبدأ بالقول بأنّي ليس من حقي التواجد هنا وأنّي كسرت عدة قوانين لأجدك فحسب لكنّي أحتاج مساعدتك |
Bunu söylemek benim haddime değil, ancak bu adamları, aylar önce alaşağı edebilirdik diye düşünüyorum. | Open Subtitles | ليس من حقي قول هذا، لكن، أظن حقاً بأننا اكتفينا من المعلومات بحيث أنه يمكننا الإطاحةَ بهم منذ أشهر. |
Buraya bir anda gelip, sana hayatı zindan etmek hakkım değil. | Open Subtitles | ليس من حقي التدخل هنا و إعطاءك وقتاً صعباً في حياتك |
Ve biliyorum haddim değil ama buraya sana büyük bir hata yaptığını düşündüğümü söylemeye geldim. | Open Subtitles | وأعرف بأنّ ذلك ليس من حقي ولكنّني هنا لأخبركِ بأنّكِ قد اقترفتِ خطئاً كبيراً .. |
Haremden konuşmak bana düşmez, efendim. Ben bir garip aşçı parçasıyım. | Open Subtitles | ليس من حقي التحدث عن الحريم فأنا طبّاخ متواضع |
bana düşmez. | Open Subtitles | أن أخبرك مالذي تفعله يأخي ذلك ليس من حقي |
Normalde bunu asla söylemem çünkü bana düşmez. | Open Subtitles | و أود بأن لم أقول ذلك أبداً لأنه ليس من حقي |
Nasıl yaşayacağını söylemek bana düşmez. Ama senden tamamen vazgeçmeyeceğim de. | Open Subtitles | ليس من حقي أن أملي عليكِ طريقة حياتكِ، ولكني لن أتخلى عنكِ أيضًا |
Onaylayıp onaylamamak bana düşmez. | Open Subtitles | سيدي, ليس من حقي أن أقبل أو أرفض |
bana düşmez ama, torunla oturup bir konuşun derim. | Open Subtitles | ليس من حقي أن أتكلم بهذا، ولكنني أقول |
Sat. Yargılamak bana düşmez. | Open Subtitles | .لا بأس .ليس من حقي اصدار حكم عليك |
-Sana bunu sormaya hakkım yok ama-- | Open Subtitles | أعلم انه ليس من حقي أن أسألك هذا السؤال |
Ki haklı, hakkım yok. | Open Subtitles | وهي على حق. ليس من حقي أن أتدخل |
Üzgünüm. Bunu sormaya hakkım yok. | Open Subtitles | أنا آسفة ليس من حقي أن أسأل |
Belki bu inanılmaz şey hakkında bir şey söylemek hakkım değil ama eğer kocamı ve oğlumu geri getirebilseydim. | Open Subtitles | انظر، ربما ليس من حقي وأن هذا أمر كبير لك ...ولكن كما تعلم إن كان بإمكاني استعادة زوجي وابني مجددًا؟ |
Nasıl olduğuna bakacağız. Bir şey söylemek haddim değil ama... | Open Subtitles | أعرف أنه ليس من حقي أن أقول شيئاً، لكن... |