| Benim için delicesine âşık bir delikanlıdan sıkıcı bir şey yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك ما هو أكثر مللاً من أن تكون مفتوناً بالشباب |
| Buna da şükret çünkü hep beraber olmaktan daha güzel bir şey yoktur. | Open Subtitles | تماسك لأن ليس هناك ما هو أكثر جمالا من أن نكون معاً. |
| Hep beraber olmaktan daha güzel bir şey yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك ما هو أكثر جمالا من أن نكون معا. |
| Ama hiçbir şey benim abimden daha önemli değil. | Open Subtitles | ولكن ليس هناك ما هو أكثر أهمية من أخ. |
| Ama hiçbir şey benim abimden daha önemli değil. | Open Subtitles | لكن ليس هناك ما هو أهم من أخي |
| Birlikte olmak kadar önemli bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك ما هو أكثر جمالا من أن نكون معا |
| Hep beraber olmaktan daha güzel bir şey yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك ما هو أكثر جمالا من أن نكون معا. |
| Bu dünyada elinde silahlı güzel bir kadından daha ateşli bir şey yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك ما هو أكثر إثارة في العالم بأكملهُ من امرأة جميلة, تطلق النار من سلاح مميز |
| Bir mucizeden daha korkutucu bir şey yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك ما هو أكثر رعباً من معجزة |
| Gizlenen kişiden daha aşikar bir şey yoktur. | Open Subtitles | "ليس هناك ما هو أكثر وضوحا من المستور |
| Birlikte olmak kadar önemli bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك ما هو أكثر جمالا من أن نكون معا |
| Böyle şiddetli duygular hissettiğimiz zamanlarda sevdiklerimizden daha önemli bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك ما هو أكثر أهمية ممن نحبهم تبدو أكثر حده فى أوقات مثل هذه. |