Aslında bu benim için iyi bir zaman değil. Çalışmanın ortasındayım. | Open Subtitles | بصراحة, هذا ليس وقت جيد بالنسبة لى انا بمنتصف بعض الاعمال |
Anlaşılan Dojoyu beslemek için iyi bir zaman değil ha? | Open Subtitles | من المحتمل انه ليس وقت جيد لأطعام دوجو اي شيء ،هيه؟ |
Birbirimizden asla sır saklamayız. Başlamak için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | نحن ابدا لم نخفي سر عن بعضنا هذا ليس وقت جيد لنبدا بالاخفاء |
Ama sorun şu ki bu doğru bir zaman değil. | Open Subtitles | لكن هل تعليمن ؟ انه ليس وقت جيد |
- Şu an pek doğru bir zaman değil. | Open Subtitles | أنه ليس وقت جيد |
Aslında şu an pek iyi bir zaman değil, misafirim var. | Open Subtitles | هل تريد أن نذهب للشرب؟ حسناً انه ليس وقت جيد بالنسبة لي لدي شريك |
- Görmek istiyorum - gerçekten iyi bir zaman değil . | Open Subtitles | نريد أن نريكِ إياها الآن ليس وقت جيد |
- Dr Jackson. - Evet, şu an hiç de iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | * دكتور * جاكسون أجل , لكنه ليس وقت جيد الأن |
- Eğer onu idare edemiyorsan, ben yaparım. - İyi bir zaman değil. | Open Subtitles | ان هذا ليس وقت جيد وهي عاطفية |
"Hiçbir şey konusunda iyi" Sahne 42, bu iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | هذا ليس وقت جيد |
Bu, risk almak için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | هذا ليس وقت جيد لتخاطر فيه |
"Oh, şimdi iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | الان .. ليس وقت جيد " أنا أريد الذهاب إلى " الرجل المحترق ( " الرجل المحترق .. |
Fi, bu hiç iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | في هذا ليس وقت جيد |
Konuşmak için iyi bir zaman değil mi? Hayır. | Open Subtitles | ـ ليس وقت جيد للدردشة؟ |
Şimdi olmaz. İyi bir zaman değil. | Open Subtitles | ليس الأن، هذا ليس وقت جيد |
Şey bu iyi bir zaman değil | Open Subtitles | هذا ليس وقت جيد |
Konuşmak için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | هذا ليس وقت جيد للحديث |