Ve artık bu savaşı kazanmak için enerji sarfetmesine gerek yoktur. | Open Subtitles | وليس عليه أن يقدّم جهد إضافي ليفوز في قتاله ضد الجاذبية |
Hızlı arabalar çok paralara mal oluyor ve ortada milyonlarca dolar varken kazanmak için her şeyi yapan insanlar olur. | Open Subtitles | السيارات السريعة لها أناس قد يقومون بأيّ شيء للفوز بل وإنفاق ملايين الدولارات وهناك من يفعل أيّ شيء ليفوز بالرهان |
O zaman hiçbir şey yapmayalım ve o yine kazansın öylemi? | Open Subtitles | إذا فعلينا أن لا نفعل شيئا ليفوز ثانية؟ |
Ama onun kalbini kazanması için hızlanması gerek. | Open Subtitles | لكن ليفوز بقلبها فعليه أن يرتقي أكثر. |
Yani Dunluce'deki turnuvada Donnchadh'ın kızını kazanmaya geldiğinde... ben olduğumu fark edemedi. | Open Subtitles | لذلك عندما جاء الى المسابقة فى الدونلوك ليفوز بإبنة دونيكاند لم يعرف أنها أنا |
Juni'nin Oyunu kazanmasına yardım ediyorum. Peki sen ne yapıyorsun? | Open Subtitles | انا اساعد جوني ليفوز |
Ve Flash gerçekten kazanabilir, Çünkü bunu başarabilir, duvarları ve eşyaları ,başından sonuna kadar sallandırabildiği gibi. | Open Subtitles | و كان "فلاش" ليفوز بالتأكيد ...لأنه بإمكانه اختراق الحوائط و الحواجز |
Erkeklerin çiftleşme konusunda bir dişiyi kazanmak için çok farklı stratejilere sahip olduğunu görüyoruz. | TED | إذن رأينا استراتيجيات مختلفة يستخدمها الذكر ليفوز بشريكة |
Ben hala 5 $ iddiayı kazanmak için kıçını traş eden aynı adamım. | Open Subtitles | انه انا نفس الشخص الذي حلق مؤخرته ليفوز برهان 5 دولار |
İnan bana, o çocuk kazanmak için ne gerekiyorsa yapar. | Open Subtitles | صدقني, ذلك الفتى سيفعل كل ما يتطلبه الأمر ليفوز |
Savcılık onu kazanmak için bunu kullanacaktır. | Open Subtitles | مكتب المدعي العام سيستغل هذه النقطة ليفوز بولائها |
İşimi ve sevgilimi kaybettim ve kahramanım İki Elmas'ı kazanmak için rüşvet vermiş. | Open Subtitles | لقد خسرت وظيفتي و حبيبتي و بطلي كان يدفع الرشاوي ليفوز باجائزة الماستين ما الذي قلته ؟ |
Bu yüzden en iyi olan erkek ve kadın kazansın. | Open Subtitles | لذا ليفوز الرجل والمرأة الأفضل |
Bol şans, iyi olan kazansın. | Open Subtitles | *لذا, حظ موفق, و ليفوز الأفضل منكم* |
En iyi takım kazansın. | Open Subtitles | ليفوز الفريق الأفضل |
David'in seçimi kazanması için bu tartışmaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | و(ديفيد) يحتاج لهذه المناظرة ليفوز بالانتخابات |
Evet. Kirby'nin, Güzel Yazı Ödülü falan kazanması mümkün değilmiş. | Open Subtitles | أجل، ما كان (كيربي) ليفوز بمسابقة أجمل خط معظم الكلام لا يمكن قراءته |
Yani Dunluce'deki turnuvada Donnchadh'ın kızını kazanmaya geldiğinde... ben olduğumu fark edemedi. | Open Subtitles | لذلك عندما جاء الى المسابقة فى الدونلوك ليفوز بإبنة دونيكاند لم يعرف أنها أنا |
Patronumun ödül kazanmasına yardım etmeye gidiyorum. | Open Subtitles | سوف أساعد رئيسي ليفوز بجائزة. |
Ve Flash gerçekten kazanabilir, Çünkü bunu başarabilir duvarları ve eşyaları ,başından sonuna kadar sallandırabildiği gibi. | Open Subtitles | و كان "فلاش" ليفوز بالتأكيد ...لأنه بإمكانه اختراق الحوائط و الحواجز الاختراق |
Genelde, biri Pulitzer Ödülü kazandığında "O kim ki Pulitzer kazandı. | Open Subtitles | عادة، عندما يفوز أحدهم بجائزة "البولتيزر" يقولون "من هو ليفوز بجائزة "بولتيزر؟" تعلم |
Kazanıyordu. Ama oyun onu solladı. | Open Subtitles | كان ليفوز لكن اللعبة تركته |
Benim takımım, ancak o yarışmazsa kazanabilirdi. | Open Subtitles | حسنٌ، الفرصة الوحيدة التي كانت لدى فريقي ليفوز هي إذا كانت لا تلعب |
Geçen pazar günü bir maçı kazanmak için ellerinden geleni yapan bir takım gördüm. | Open Subtitles | الاحد الماضي, رأيت فريقا يلعب بافضل ما يستطيع... ليفوز بمباراة كرة قدم... |