| Daha ilk gecemde, beni o kadar insan içinde nasıl utandırırsın? | Open Subtitles | كيف لك أن تحرجني في ليلتي الأولى أمام كل أولئك الناس؟ |
| Tutup da ilk gecemde katledilen Ermenilerle ilgili şarkı söyletirsem kanal beni tekrar hava durumuna alır. | Open Subtitles | اذا في ليلتي الأولى لدي نجم البوب سيغني عن ذبح الأرمان، الشبكة سوف تعيدني لاحوال الطقس غدا |
| İlk gecemde işten erken ayrılırsam kovulurum! | Open Subtitles | إن غادرت العمل مبكراً, في الليلة الأولى سوف أطرد, في ليلتي الأولى! |
| Alfakent'teki ilk gecemdi ama bana sanki asırlar geçmiş gibi geldi. | Open Subtitles | إنها ليلتي الأولى في (ألفافيل) لكن تبدو لي أن قرون قد مضت |
| Aslında Newport'daki ilk gecemdi. | Open Subtitles | في الواقع، كانت في ليلتي الأولى في (نيوبورت) كنتُ... |
| Bu benim ilk gecem, benimle akşam yemeği yer misin? | Open Subtitles | هذه ليلتي الأولى بالبلدة وكنت آمل أن تتناول العشاء معي |
| Bu özel bir gece. Apartmandaki ilk gecem. | Open Subtitles | الليلة هي مناسبة خاصة، فهي ليلتي الأولى في هذة الشقة |
| Bunu sormak istemem ama burada ilk gecem. | Open Subtitles | لكنّها ليلتي الأولى هنا |
| Bu işte ilk gecem. | Open Subtitles | ليلتي الأولى في العمل. |