Lincoln Sahasındaki üçüncü yarış için son çağrı. | Open Subtitles | هذا النداء الاخير للسباق في لينكلون فيلدز |
Lincoln Tüneli'nin önündeyim. | Open Subtitles | أننى أقف خارج نفق لينكلون من جهة مدخل جيرسى |
Bu işteki en iyi günüm Lincoln'u gezdiğim gündür. | Open Subtitles | هذه الرحلة لضريح لينكلون كانت أفضل يوم لي |
Selden trafik tıkandı. Lincoln ve Holland tünelleri kapandı. | Open Subtitles | لقد عوقت الفيضانات وسائل النقل و تسببت فى غلق كثير من الطرق و نفقى لينكلون و هولاند |
Yan daireden Lincoln arayıp TV'nin sesini çok açtığını söyledi. | Open Subtitles | جارك لينكلون يقول أنك كنت تشاهد التلفاز بصوت عالِ |
-Evet efendim. Abraham Lincoln'de. | Open Subtitles | نعم ياسيدي عند ضريح ابراهام لينكلون |
Şimdi anladım. Siyah Lincoln Navigator getirmenizi söylediğimde, boktan beyaz bir minibüs anladınız. | Open Subtitles | عندما طلبت ال"لينكلون نافيجيتور" ظننت انك ستحضر لى افضل من ذلك. |
Şu an Lincoln Yolu Alışveriş Merkezi'nden gelen haftalık nakdi kontrolden geçiriyoruz. | Open Subtitles | الآن، نحنُ نقوم بإحصاء أسبوعي للديون من مركز "لينكلون" التجاري |
Bu reklamda Bay Lincoln ve ben... | Open Subtitles | هذا الإعلان يدل على أنني أنا والسيد لينكلون... |
Lincoln Nebraska'da büyük annem tarafından büyütüldüm. | Open Subtitles | أنا من لينكلون نبراسكا وقد ربتنى جدتى |
Lincoln, Nebraska, yayındasın. | Open Subtitles | لينكلون ,نيبراسكا ,أنتم على الهواء |
Lincoln, ülkeyi birlik haline getirdi gene. | Open Subtitles | لينكلون قمت بلم شمل الامة مرة اخرى |
Bak, Lincoln İlkokulu'ndan telefonum var. | Open Subtitles | تلقيت اتصال من ابتدائية لينكلون |
Kardeşim, Lincoln'ün hayatını kurtarmak isterse bir saate indirme gemisinin oraya gelmesini söyleyin. | Open Subtitles | لو أختي أرادت إنقاذ (لينكلون) ستخبرها أن تُقابلني عند سفينة الإسقاط بعد ساعة |
(Nicholas'ın yeğeni) Hepimiz benim Lincoln'e doluştuk annemle Nicholas'ı almaya gittik. | Open Subtitles | "كودي قيبسون" "إبن أخت "نيكولاس "وكلنا ركبنا الـ"لينكلون *نوع سيارات* "كودي قيبسون" "إبن أخت "نيكولاس "كودي قيبسون" "إبن أخت "نيكولاس |
Lincoln, dün bana dedin ki malzeme aramaya çıkmamız bile bizi tehlikeye atıyor. | Open Subtitles | أخبرتني بالأمس يا (لينكلون)_BAR_ حتى لو نفذت مؤننا، نحن نعرض أنفسنا للخطر |
Lincoln, bana dün dedin ki tedarik için gitmelerimiz bile riskli barışımızı tehlikeye atıyor. | Open Subtitles | أخبرتني بالأمس يا (لينكلون)_BAR_ حتى لو نفذت مؤننا، نحن نعرض أنفسنا للخطر وهم يعرضون سلامنا للخطر |
Kane, Lincoln, Sinclair darbenin başları olarak suçlarınızı hayatlarınızla ödeyeceksiniz. | Open Subtitles | (كاين) و(لينكلون) و(سينكلير) بصفتكم قواد لهذا التمرد، ستدفعون ثمن جرائمكم بأرواحكم .. |
Pike, Kane'le birlikte Lincoln ve Sinclair'i de idama çarptırdı. | Open Subtitles | (بايك) حكم للتو على (سينكلير) و(لينكلون) بالموت ومعهما (كاين .. ). |
Lincoln 61, 10-23 tamam. | Open Subtitles | "لينكلون 61" هنا "10 - 23"، حول |