"ليَّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bana
• bir
• için
• para

Bilmiyorum. Onunla konuşmam için bana 2 bin dolar verdi.
لا أعلم، دفعت ليَّ ألفان لكي آتي إلى هنا، لأُكلّمه

Karım bana garajda üstümü çıkarttırıyor sonra yanıma bir kova sıcak su ve sabun bırakıyor.
زوجتي تجعلني أنزعُ ثيابي في المرآب، بعدئذٍ تتركُ ليَّ دلو من الماء الساخن وبعض الصابون

Ayrıca dün gece bana oda servisini getiren garsonla temasa geçin.
أيضاً، عليك الاتصال بالنادل الذي جلبَ ليَّ الطعام، ليلة البارحة

Biraz kafa dinleyip düşünmek için ideal bir yer bence.
يبدو ليَّ أنّه المكان المناسب ليستريح به الشخص ويفكر بالأمور

Gazeteci bir arkadaş uzun süredir bu balıktan bahsediyordu.
فقد كان ليَّ صديقةٌ صحفية تخبرني عنها طيلة الوقت ..

Öyle olduğunu biliyorum, bana bu ekstralar ile başa çıkmak için sağlam bir şeyler yapabilir misiniz?
لذا إن كنتَ تستطيع أن تُقدم ليَّ معروفاً وتأخذ هذه الزائدة

Evet, mesajını aldım. Evet, bana bu gece gönderdiğin diğer mesajlar gibi o da yanlıştı.
أجل، وصلتني رسالتك وأجل لقد كانت خاطئة كبقية الرسائل التي أرسلتها ليَّ الليلة

İçeriye git de bana bir şişe içki bul olur mu?
لنرى إن كنتَ تستطيع أن تجد ليَّ قنينةٌ من الخمر، بهذه، هلّا فعلت؟

Birkaç evvel halam vefat etti. bana biraz para bırakmış. Hem niye ilgileniyorsun ki?
عمتي ماتت قبل بضعة أشهر تركت ليَّ بعض المال، لماذا تهتمين؟

Ya da bunların hepsine sahip olacak kadar. Bunlar şirketin yarısını bana bıraktığı için avukatların hazırladığı hesap incelemeleri.
أو كل هذا إنّها من المراجعة، المحامين قاموا بها عندما تركَ ليَّ نصف شركته

bana arka çıktığını görmüyorum dostum.
لا أرى أنّكَ تُقدم ليَّ أي خدمة أيها الصديق

Sükunetimi korumaya çalışacağım... ama bana bir iyilik yapıp sana neler olduğunu anlatır mısın?
حسنٌ، سأحاول أن أبقى هادئاً ولكن هلّا تُقدم ليَّ معروفاً وتُخبرني ما خطبك؟

Şimdi... Yarın bana her ne olursa olsun onlar hâlâ dışarıda bir yerde olacak.
الآن، أياً كان ما سيحدث ليَّ غداً سيبقيان متواجدان في الخارج

Kendim epey para kazanıyorum ama gizemli bir adamın bana kur yapması...
أعلمُ أنَّني أجني الكثيرَ من المالِ بمفردي ولكن أن يتم التوددَ ليَّ عن طريقِ رجلٍ غامضٍ

İşte tam o noktada bir daha onunla konuşmak istemediğime karar verdim.
بتلك اللحظة عرفتُ أنّه لم يبقى ليَّ شيئاً أفعله معها

Biliyorum. Sadece onu bir kere daha görmek isterdim.
أعلم، أتمنى فقط أن يتسنى ليَّ رؤيته ثانيةً، كما تعلمين

Herkes için çalma şansını elde ettiğim için de gerçekten minnettarım.
وانا ممتنة جداً لهذه الفرصة التي أتاحت ليَّ العزف لكم