Patty bana hafta sonu dışarıda olacağını söylemişti. | Open Subtitles | قالت لي أنّها راحلة لقضاء عطلة نهاية الأسبوع |
Ardından bana mafyayla bağlantılarım olduğunu söylediler. | Open Subtitles | وبعد ذلك يقولون لي أنّها على صلات بجمعيات الثالوث |
Bu gece burada ve bana kucaklamak istediğini söylüyor. | Open Subtitles | إنّها هنا الليلة، وهي تقول لي أنّها تُريد عناقاً. |
Onunla son konuştuğumda, kötü olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | آخر مرّة تحدّثتُ إليها قالت لي أنّها مجروحة. |
Bu topraklarda daha fazla bulunmadıkları söylenmişti bana. | Open Subtitles | قيل لي أنّها لمْ تعد موجودة على هذه الأرض. |
Önce bana elmas demiştin şimdi değil diyorsun ve benim iş ağımı da buna karıştırdın. | Open Subtitles | أولاً قلت لي إنّها ألماسات الآن تقول لي أنّها لا، وجعلت شبكتي تتورط. |
Yalnızca bana sanki Kara Kule'den döndüğünden beri kendinde değilmiş gibi geliyor. | Open Subtitles | يبدو لي أنّها مُذ عادت من البُرج المُظلم لم تكُن على سجيّتها إلى حدٍ ما. |
Terapiye girdi ve bana kolyeyi çaldığını söyledi. | Open Subtitles | جاءت للجلسة العلاجيّة وقالت لي أنّها سرقت القلادة. |
bana çok korktuğunu ve kimseyle konuşamayacağını söyledi. - Eve gitmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | قالت لي أنّها مذعورة، وأنّها لا تستطيع التحدّث لأحدٍ، وكان عليها العودة إلى المنزل. |
bana kazanacak bir seçim kampanyası gibi geldi. | Open Subtitles | يبدو لي أنّها وسيلةٌ للفوز بالإنتخابات .. |
Ama bana gerçek olduğunu kanıtladığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | لكنْ أردت أنْ أشكركِ لأنّكِ برهنتِ لي أنّها كانت حقيقيّة |
Yani, zamana ihtiyacı olduğunu söylüyor. Bence bu yardım için ağlamaktır. | Open Subtitles | إذن هي تقول لي أنّها بحاجة إلى فراغ، أقول أنّ تلك إستغاثة للمُساعدة. |
Benim katkıma ihtiyacı olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أفلا ترى من الواجب أن تستشيرها في ذلك؟ اسمع لقد قلتَ لي أنّها بحاجةٍ إلى... |
Kocasına pek düşkün olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | حسناً لقد قالت لي أنّها لم تكن تحب زوجها |
Görüştüğüm herkes bunların kayıp olduğunu söylemişti. Grupta kim keman çalıyormuş? | Open Subtitles | كلّ من استجوبته قال لي أنّها ضاعت. |
Görüştüğüm herkes bunların kayıp olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | كلّ من استجوبته قال لي أنّها ضاعت. |