Bana iyilik yapmış olurdunuz, lütfen. Birileriyle konuşması gerek. | Open Subtitles | ستقوم لي بمعروف كبير أرجوك ساعده هو يحتاج للتحدث إلى أحد |
FBI'da Bana iyilik borcu olan bir dostum var. | Open Subtitles | لدي صديق في مكتب الأبحاث الفيدرالية والذي يدين لي بمعروف |
Şimdi, orada Bana iyilik borcu olan bir gardiyan var. | Open Subtitles | أعرف حارسًا هناك يدين لي بمعروف. |
Evet, elbette ama kapatmadan önce bana bir iyilik yapar mısın? | Open Subtitles | نعم, نعم, بالتأكيد ,لكن هل لي بمعروف قبل أن تقفل الخط؟ |
bana bir iyilik yapıp şununla arkadan girenlerin sayısını kontrol eder misin? | Open Subtitles | هل لي بمعروف تمسكين بهذا وتسجل من يدخل من الباب الخلفي؟ |
Hatırlıyor musun yemekte bana bir iyilik borçlu olduğunu söylemiştin ya? | Open Subtitles | تتذكري في الغذاء قلت كيف أنت مدين لي بمعروف كبير؟ |
Sırf çatışma kurallarını çiğnediğin için kazandığını belirttim. | Open Subtitles | أعتقد أنك مدين لي بمعروف لأنك خرقت قواعد المناورة. |
Hayır dev büyüklüğünde bir şeyler yapmalısın. Ve şanslısın ki Bana iyilik borcu olan "Dev" arkadaşlarım var çünkü onlar "San Fransisco Devleri". | Open Subtitles | لا، عليك أن تفعل شيئاً "ضخماً" ولحسن حظك، لدي أصدقاء ذو شأن "ضخم" مدينون لي بمعروف "ضخم" |
Bana iyilik borcu olan birini tanıyorum. | Open Subtitles | وأنا أعرف من يدين لي بمعروف |
Leipzig'de artık ders vermeyebilirim. Heinrich'in Bana iyilik sözü var. | Open Subtitles | وربما أنتهي بالتدريس في (ليبزيج) (هينريك) يدين لي بمعروف |
Bana iyilik borçları vardı. | Open Subtitles | اثينين.كانو مدينين لي بمعروف |
Bana iyilik borcu olan farklı bir hâkimden. | Open Subtitles | من قاضٍ مختلفٍ دان لي بمعروف |
İnan bana bu adam Bana iyilik yapıyor. | Open Subtitles | صدقني، هذا الرجل... مدين لي بمعروف |
Bana iyilik borcu var. - Sahi mi? | Open Subtitles | إنه مدين لي بمعروف كبير. |
Bana iyilik borcu olan sadece Stephanie Liston mı var sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد حقاً أنّ (ستفني لستون) هي الشخص الوحيد الذي يدين لي بمعروف ؟ |
Elbette. bana bir iyilik daha yapar mısın? | Open Subtitles | بالطبع هل تستطيعين القيام لي بمعروف آخر ؟ |
- İçişleri mi? - İçişleri Sekreterliği aslında. bana bir iyilik borcu var. | Open Subtitles | حسناً، سكرتيرة منزلية في الواقع تدين لي بمعروف |
Tamam işte, bana bir iyilik borcun olduğunu ikimizde kabul ediyoruz. | Open Subtitles | -حسناً، إذن كِلانا يتفق أنّك تدين لي بمعروف . نعم أدينك. |
Sizin sadece bu mezar alanınız var bir arkadaşım bana bir iyilik borçlu çünkü. | Open Subtitles | لديك موقع القبر هذا فقط لأن صديقا يدين لي بمعروف. |
O zamandan beri bana bir iyilik borcu vardı. | Open Subtitles | وقمت بإنقاد حياته. ويدين لي بمعروف مند ذلك الحين. |
bana bir iyilik yapabilir misin? | Open Subtitles | كنت أتسائل إذا أمكنك أن تقوم لي بمعروف |
Sırf çatışma kurallarını çiğnediğin için kazandığını belirttim. | Open Subtitles | أعتقد أنك مدين لي بمعروف لأنك خرقت قواعد المناورة. |