Bilimin, bu çılgın kasabada olan olayların sadece küçük bir kısmını açıklayabileceğini bana hep söyleyen sendin. | Open Subtitles | لقد قلتي لي دائماً أن العلم يمكن أن يوضح جزء فقط مما يحدث في هذه البلدة المجنونة |
Annem bana hep sıradan şeylerden yeterince zevk almadığımı söylerdi. | Open Subtitles | كانت والدتي تقول لي دائماً بإني ابتهج بما فيه الكفاية في الدنيا |
O çok tatlı ve sen bana hep sana saygı duyan ve seni özel hissetiren birini bul derdin. | Open Subtitles | انه لطيف ولقد قلت لي دائماً ان اجد من يحترمني ويجعلني اشعر بالتميز |
bana her zaman, özgürlük üzerine kurulmuş bir ülkede yaşadığım söylendi. | Open Subtitles | كان يقال لي دائماً أننا نعيش في بلاد مبنية على الحرية |
Babam bana her zaman, hayattın, sorunları çözmek olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | لقد كان والدي يقول لي دائماً أن الحياة هي أن تعثر على حل للمشكلات |
Maçtan sonra sportmenliğimi kutlamak için bana her zaman pamuk helva alırsın. | Open Subtitles | تشتري لي دائماً حلاو القطن بعد المباراة لنحتفل بروحي الرياضية الجيدة |
Söyledim sana Her zaman bana ihtiyacın vardı. Seni hep korudum. Her zaman senin yanında oldum! | Open Subtitles | لقد قلت لك أنك تحتاجين لي دائماً لكي أحميك يجب أن تتأكدي أنني سوف... |
bana hep böyle şeyler söylüyorsun. | Open Subtitles | تقولين لي دائماً أشياء مثل هذه |
Bilmem. Japonlar bana hep öyle der. | Open Subtitles | لا أعرف اليابانيون يقولون ذلك لي دائماً |
bana hep daha sert olmam gerektiğini söyleyen sensin. | Open Subtitles | أنت الذي تقول لي دائماً أن أتشجع |
Tek amacının araştırma yapmak olduğunu söylerdi ama bana hep sanki bir şeyler arıyormuş gibi gelirdi. | Open Subtitles | قال أنه أحد بحوثه النظرية، لكن... بدا الأمر لي دائماً كأنه كان يبحث عن شيء |
bana hep geçmişi kurcalamak olarak görünmüştür. | Open Subtitles | النبش في الماضي، هذا مايبدو لي دائماً |
bana hep kol kanat geriyorsun. | Open Subtitles | أنت تَنتبهُ لي دائماً. |
bana her zaman, daha romantik olmamı istediğini söylerdin ya? | Open Subtitles | أتذكرين كيف تقولين لي دائماً أنني يجب أن أتحلى بالرومانسية أكثر من ذلك؟ |
Eşim bana her zaman, size borçlu olduğunu, bu borcu ödemesi gerektiğini söylerdi. | Open Subtitles | كان يقول لي دائماً انه مدين لك وانه يجب ان يرده لك مره اخرى يوماً ما |
Moskova bana her zaman her şeyi söylemez ki bu da beni tuhaf bir duruma sokabiliyor. | Open Subtitles | .موسكو لا تقول لي دائماً كل شيء .والذي يمكن ان يضعني في وضع محرج |
Neden bana her zaman öz geçmişini anlatıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تحكين لي دائماً سيرتك الذاتية؟ |
Siz çocuklar bana her zaman en iyi vahşeti yaşatıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تحضرون لي دائماً أفضل أنواع العنف |
Bak, bana her zaman gıcığı vardı. | Open Subtitles | النظرة، هو يُنْوَى الشرّ لي دائماً. |
Fakat niye Her zaman bana gülüp aklımı karıştırdın? | Open Subtitles | إذاً لم تبتسمين لي دائماً وتحيريني ؟ |
Annem de her zaman bunu anlatırdı. | Open Subtitles | .أمّي كانت تقصّها لي دائماً |