Yaralı olduğu halde, subayı aldı, ve onu güvenli bir yere taşıdı. | Open Subtitles | وبالرغم من انه جرح رجع وحمل الضابط الى مأمنه |
Dünyanın en güvenli istihbarat teşkilatına mı sızacaksınız? | Open Subtitles | -سوف نتوجه الى الحصن ستقوموا بالتسلل الى أكثر مؤسسه استخبراتيه مأمنه على وجه الارض؟ |
Efendim, yukarıda size güvenli bir oda ayırdık. | Open Subtitles | سيدي، لدينا غرفة مأمنه لك بالأعلى |
Bunca zaman Haç Kılıcı Tarikatı onu güvende tutmak için her şeyi yapmaya hazırdı. | Open Subtitles | و طوال هذا الوقت كانت منظمة السيف الصليبى مستعدة لعمل أى شىء لبقائه فى مأمنه |
İngiltere Kraliçesi'yle olan alışverişiniz gayet güvende. | Open Subtitles | صفقتك التجاريه مع ملكه انجلترا مأمنه بشكل كامل |
Çok güvende. Süper güvende. | Open Subtitles | نعم , مأمنه جدًا |