Sonra da insanlı mini denizaltının gitmesine karar verildi. | Open Subtitles | لذا قرر إرسال غواصة مأهولة في المرة القادمة |
Tarihteki en hızlı insanlı araç Apollo 10'du. | Open Subtitles | إن أسرع مركبة مأهولة في التاريخ هى أبوللو 10 |
San Roque adası bölgenin seyrek yerleşim olan merkez kıyısından uzak yerleşim olmayan bir kuş üreme alanı. | TED | إسلا سان روقي هي جزيرة غير مأهولة لأسراب الطيور قرب ساحل باها المركزي القليل السكان |
- Bilmediğin şey onu yerleşim olan bir düzine dünyayı ziyaret etmek için kullandık. | Open Subtitles | هو أننا استخدمناها لزيارة عدة كواكب مأهولة |
Issız ve körfez sarp kayalarla çevrili. | Open Subtitles | إنها غير مأهولة, كما أن الميناء محاط بالمنحدرات, لذلك هي مكان مثالي |
Issız gezegenlerdeki solucan deliklerini ters çevirebilecek miyim bakacağım. | Open Subtitles | ولكن سأرى لو كان بإمكاني تحويل الثقوب الدودية إلى كواكب غير مأهولة |
Kısa zamanda ben gördüm gibi, ben Duvarı tırmanmaya 400 adam gönderdiler, insansız bir streç beş kilometre batısında buradan. | Open Subtitles | فور مشاهدتي لذلك أرسلت 400 رجل لتسلق الجدار في منطقة غير مأهولة تبعد 5 أميال باتجاه الغرب |
O bir insanlı uçuş olduğu için NASA bu değere ulaştı. | Open Subtitles | وصلت ناسا لذلك الرقم لانها كانت رحلة مأهولة |
Bilim insanları bu yüzyılın 30'lu ya da 40'lı yıllarında, Kırmızı Gezegen'e insanlı bir ziyaret yapılmasını bekliyorlar. | Open Subtitles | العلماء حاليا يتوقعون مهمة مأهولة الي الكوكب الاحمر في ثلاثينيات أو أربعينيات هذ القرن |
İnsanlı uzay uçuşunun sekizinci yılında Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi tarihin en gelişmiş görevi için gerekli malzeme ve adamları hazırladı. | Open Subtitles | في السنة الثامنة من الرحلة المأهولة إلى الفضاء، علوم الطّيران القوميّ و إدارة الفضاء أعدّت الرجال والمعدات لأكثر بعثة مأهولة تطورا حتى الآن. |
Ulaşsam bile insanlı bir görevin bana ulaşması 4 yıl sürecektir. | Open Subtitles | حتى تأتي بعثة مأهولة وتتواصل معي .. |
İlk insanlı özel uzay aracı. | Open Subtitles | أول سفينة فضاء مأهولة خاصة |
Kepler şirketinin ilk gerçek insanlı görevi sadece yıllar önceydi, öğrenmemiz gereken bu dört astronotun gemideki beklenmedik zorluklara karşı ne yapabilecekleri. | Open Subtitles | مع كبلر الأول الفعلي بعثة مأهولة فقط _ سنوات قليلة، نحن بحاجة لمعرفة كيف يمكن لهذه أربعة الطامحين رائد الفضاء سيكون رد فعل ل |
Eğer bu şey yerleşim bölgelerine yürürse, büyük felaket olur. | Open Subtitles | إذا فكر هذا في المشي صوب منطقة مأهولة ستحدث كارثة مروعة |
yerleşim olmayan bir bölge. Biraz güzel haber iyi oldu. | Open Subtitles | إنها في منطقة غير مأهولة وهذه أخبار سعيدة نسبيا |
T-virüsünü Amerika'daki bütün yerleşim yerlerine yayacaklar. | Open Subtitles | سيقومون بنثر الـ(تي فيروس) في كل منطقة مأهولة بالسكان في (الولايات المتحدة) |
Bölgede yerleşim var mıymış? | Open Subtitles | وهل هذه المحمية مأهولة ؟ |
Issız bir yer olduğunu kendin söylemiştin. Sadece bir kişi zarar görebilir. | Open Subtitles | لقد قلت بنفسك أن المنطقة غير مأهولة لن يكون هناك إلا ضحية واحدة |
Issız bir yer olduğunu kendin söylemiştin. Sadece bir kişi zarar görebilir. | Open Subtitles | لقد قلت بنفسك أن المنطقة غير مأهولة لن يكون هناك إلا ضحية واحدة |
Issız bir yere mi götürmeliyiz? | Open Subtitles | هل يجب علينا نقلها إلى منطقة غير مأهولة بالسكان؟ |
Okyanusun ötesinden denize açıldılar insansız, kayaya benzer Paskalya Adası'na çıktılar ve orada kendilerini kopyalamak için buldukları gerekli kaynakları kullandılar. | Open Subtitles | ابحروا خلال المحيط و هبطوا على بعض من الصخور الغير مأهولة كجزيرة الفصح و استخدموا الموارد التي وجودها هُناك |
Mercury Atlas uzay aracı şimdiden beş insansız uçuş testi yaptı. | Open Subtitles | خضعت مسبقاً لخمس تجارب طيران غير مأهولة. |