bu ağaç doğu kıyısında neredeyse hiç yok fakat bu kabuk yeni soyulmuş. | Open Subtitles | شجرة معدومة الوجود تقريبا في الساحل الشرقي لكن هذا اللحاء تم تقشييره مؤخرًا |
bu ağaç doğu kıyısında neredeyse hiç yok fakat bu kabuk yeni soyulmuş. | Open Subtitles | شجرة معدومة الوجود تقريبا في الساحل الشرقي لكن هذا اللحاء تم تقشييره مؤخرًا |
son zamanlarda cok yanliş zamanlarda cok yanliş yerlerde oluyordun. | Open Subtitles | لقد كنت بالعديد من الأماكن الخاطئة في التوقيت الخاطيء مؤخرًا |
Çoğunuzun Son günlerde yapay zekâyla ilgili birçok şey duyduğundan eminim. | TED | لذلك، أنا متأكد أن الكثير منكم قد سمع مؤخرًا الكثير حول الذكاء الاصطناعي. |
geçenlerde şunu fark ettim ki karıncalar farklı çevrelerde farklı etkileşimlerde bulunuyorlar. Bunun bize başka sistemler hakkında bir şeyler öğretebileceğini düşündüm. Örneğin beyinler ve mühendisliğini yaptığımız veri ağları, hatta kanser. | TED | وقد اكتشفت مؤخرًا أن النمل يتواصل بطريقة مختلفة في بيئات مختلفة، وقد جعلني ذلك أفكر بأننا قد نتعلم منهم شيئًا عن أنظمة أخرى، مثل الأدمغة وشبكات البيانات التي نطورها، وكذلك حتى السرطان. |
yakın tarihli anlaşmaları tekrar incele ve Sovyetlerin taahhütlerindeki ihlalleri tek tek listele." | Open Subtitles | قم بمراجعة الإتفاقات التي عقدت مؤخرًا وقم بإعداد قائمة بالإنتهاكات السوفيتية لهذه الإتفاقيات |
Her zaman en iyisini bilmediğimi ve bizden daha akıllı birinin Karanlık Lord'un onunla daha işinin bitmediğine inandığını naçizane daha yeni öğrendim. | Open Subtitles | لكنني مؤخرًا وعن .. تواضع منّي ذُكّرتُ .. أنني لا أعرف دائمًا ما الأفضل وشخصٌ أكثر منّا حكمةً .. يظنُّ أن سيّد الظلام |
yeni öğrendim, Güney Afrika'da, hiç beyaz Volvo çalınmamış. | TED | لقد علمت مؤخرًا: في جنوب أفريقيا، لا تسرق سيارات فولفو البيضاء. |
Orada yaşayan bayanla görüştüm ama oraya yeni taşındıklarını söyledi. | Open Subtitles | لقد قابلت أجومّا هناك لكنها قالت أنّهم انتقلوا إلى هناك مؤخرًا |
Yün kazak. yeni temizlenmiş gibi. | Open Subtitles | إنها سترة من صوف يبدو أنهُ تم تنظيفها مؤخرًا |
yeni ateş edilmiş. Barut kalıntısı buldum. | Open Subtitles | تمّ إطلاق الرصاص منّه مؤخرًا أجد بقايا بارود عليه |
son zamanlarda şehirde dolaşmaya çıkıp orada bulunmaması gereken bir bina gördün mü? | Open Subtitles | أنصت، هل أثناء خروجك مؤخرًا في المدينة رأيت مبانٍ معينة لا يفترض وجودها؟ |
son zamanlarda evde gizlenmiş gibi görünen bir şey gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيتِ أي شيء في البيت مؤخرًا يبدو وكأني ربما خبّأته؟ |
son zamanlarda Mısır'dan çıkan bir parçaydı. | TED | اضطر صاحبها لكسر قطعة للخروج من مصر مؤخرًا |
Ama şimdi Son günlerde çocukla hangi okula gidecek tartışıyoruz, daha büyük bir ev istiyor | Open Subtitles | لكن مؤخرًا الآن بجانب الطفل.. كل حياتنا تتمحور حول المدرسة التي سيرتادها.. وترى أننا نحتاج منزل أكبر ودخل أكثر.. |
Son günlerde o işi çok daha fazla düşünür oldum. | Open Subtitles | كنت أفكر بتلك الوظيفة أكثر فأكثر مؤخرًا. |
Bilmiyorum dostum, Son günlerde çok tuhaf davranıyor. | Open Subtitles | أنا لا أعلم يا رجل, لقد كان يتصرف بغرابة مؤخرًا |
geçenlerde bir arkadaşımın evindeydim. Beş yaşındaki çocuğu yatmaya hazırlanıyordu. | TED | كنت مؤخرًا في بيت صديقي، وطفلهم ذو الخمسة أعوام كان يستعد للذهاب إلى النوم. |
Kendi memleketim olan Philadelphia'dan bir örnek; geçenlerde, orada halk kütüphanesine gittiğimde varlıksal bir kriz yaşıyorlardı. | TED | مثال آخر من مدينتي فيلادلفيا: ذهبتُ مؤخرًا إلى المكتبة العامة هناك، وعلمت أن المكتبات تواجه أزمة. |
yakın zamanda yayınladığımız çalışmaya göre, ilk baktığımız 111 NFL oyuncusundan 110'unda hastalık vardı. | TED | ونشرنا مؤخرًا دراسة جديدة حيث قمنا بفحص 111 لاعب 110 منهم كان مصاب بهذا المرض. |
yakın zamanda bir düğüne katıldım, genç ve güzel bir kadınla karşılaştım bana hemen seçimi ile kaygısını anlatmaya başladı. | TED | مؤخرًا حضرت حفل زفاف حيث التقيت بامرأة شابة وجميلة التي بدأت على الفور بالحديث عن قلقها حيال اختياراتها |
Erik kompostosu da alacağım. Bu aralar kabızım. | Open Subtitles | سأشتريبعضالإجاصأيضًا، لم أكن أتغوط بشكل جيدٍ مؤخرًا |
Yakınlarda Pixar'daydım ve size 15'inci filmin başarılı olacağını söylemek için buradayım. | TED | كنت مؤخرًا في بيكسار، وأنا هنا لأخبركم أن الفلم رقم 15 سيكون كاسحًا بلا شك. |