| Eğer tüm iç organlarınız yer değiştirseydi, situs inversus denen durum ortaya çıkar ki çoğunlukla zararsızdır. | TED | إذا انقلبت أعضائك الداخلية، وهي حالة تعرف بانقلاب التموضع، غالباً ما تكون غير مؤذية. |
| Doğru tutarsanız yılanlar zararsızdır. | Open Subtitles | إذا تُعالجُهم بشكل صحيح، الأفاعي غير مؤذية. |
| Çoğu tarikat, lider üyelerini ölüme sürüklemese bile, yine de zararlı olabilirler. | TED | وبالرغم من أن معظم الطوائف لا تقود أتباعها للموت، إلا أنها يمكن أن تكون مؤذية. |
| Şu an için zararlı seviyede değil. | Open Subtitles | والى الآن المستويات غير مؤذية ولكنها اذا ازدادت |
| Ninen, böyle tatlı ve masum bir kadın nasıl toplum için tehdit oluştursun? | Open Subtitles | جدتك إمرأة لطيفة غير مؤذية بالكاد تعتبر تهديد على المجتمع ؟ |
| Bir zararı yoktu. Bu kadar kaba olman gerekmezdi. | Open Subtitles | إنّها غير مؤذية ، لا يتعيّن أنّ تسيئي الظنّ. |
| - zararsızdı. | Open Subtitles | إنّها غير مؤذية ، لا يتعيّن أنّ تسيئي الظنّ. |
| Ama modern dönemde bu varsayımlar çok hatalı ve oldukça kırıcı olabiliyorlar. | Open Subtitles | بالطبع,في العصر الحديث هذه الافتراضات تميل لأن تكون خاطئة للغاية و مؤذية للغاية |
| Bildiğimiz kadarıyla, hayalet hareketliliğindeki bu artış, zararsızdır. | Open Subtitles | على حد علمنا فالزيادة في النشاط الشبحي غير مؤذية |
| Clostridium kirdir ve temelde zararsızdır. | Open Subtitles | المطثية توجد بالوحل وفي الأساس غير مؤذية |
| Sanırım, ruhun kötülükten uzak olduğu sürece oldukça zararsızdır. | Open Subtitles | اعتقد انه الجميلة الاشياء الغير مؤذية طالما روحك نقية |
| Acı asembolisi adında tıbbi bir durum vardır, hastalar zararlı uyaranlara maruz kalıp etkilenmezler. | Open Subtitles | توجد حالة طبية تدعى تعذر ادراك الالم حيث تعرض المرضى لمحفزات مؤذية |
| Çünkü eğer ortada şekerle ilgili vücuda zararlı bir durum varsa o zaman... sigaraların içinde olduğu dünyanın içine girerler, tütün ve akciğer kanseri. | Open Subtitles | لان لو وجد اي حاجة مؤذية بخصوص السكر فسوف يكونون بنفس موقع السيجاراة |
| Drainer'ın fiziksel olarak zararlı olduğuna dair kanıt lazım. | Open Subtitles | نحتاج إلى دليل يثبت أن المصفاة مؤذية جسدياً |
| Senin, onun hayatındaki yerini bu şekilde açıklıyor ve çok masum bir düşünce. | Open Subtitles | حسنا,كانت طريقتها فى تفسير مكان وجودك ولقد بدت طريقة غير مؤذية بصورة كافية بالنسبة لى |
| kızımız seni sorup duruyor keşke masum sorular olduğunu söyleyebilseydim , söylediğin ninnileri bulmaya çalışmak yada üzgün olduğunda yaptığın kurabiyeler gibi. | Open Subtitles | ابنتنا تسأل عنكي أتمنى لو قلت لها أسئلة غير مؤذية مثل محاولة العثور على أشياء جيدة لأخرج من هذا |
| Morfin değildi, tuzlu suydu. Bir zararı olmadı. | Open Subtitles | إنه ليس مورفيناً، إنها مادة غير مؤذية |
| Kızın adı Ilyse ve kimseye zararı yok ve... | Open Subtitles | إسمع , إسمها " آليس " وهي غير مؤذية وأنا |
| Kendi başına zararsızdı ama Antonia bir şekilde Marnie'nin bedenine girmiş. | Open Subtitles | إنها غير مؤذية لوحدها ولكن بطريقة ما أنتونيا استحوذت على جسد مارني |
| Babamda safra taşı vardı. Tamamen zararsızdı. | Open Subtitles | أصيب أبي بالحصوات الصفراء لم تكن مؤذية |
| kırıcı olduğunu biliyorum ve yapmamalıydım ama bu tabiri kendi de kullanıyor. | Open Subtitles | أعلم بأنها مؤذية وماكان ينبغي لي ذلك، ولكن... إنها الكلمة التي إستعملها |
| Hepsi de bomba gibi görünüyor, ama sonunda zararsız çıkıyorlarmış. | Open Subtitles | كلٌ منها يشبه القنبلة البريدية ولكن يتبيّن أنها غير مؤذية. |