"مؤرخ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Tarih
• tarihçisi
• tarihçiyim
• tarihi
• çıkmıştım
• bir tarihçi
• tarihli
• tarihçiden
• tarihçisin
• tarihçisiyim
• tarihçisidir

Üniversitede Tarih okumak istiyor, çünkü Tarihçi falan olmak istiyor.
ويريد دراسة التاريخ في الجامعة يريد أن يكون مثل مؤرخ

Yunan Tarihçi ve Tarih yazarları tek tek bulunacak, gözleri yuvalarından çıkarılıp, dilleri koparılacak.
كل مؤرخ يونانيى وكل كاتب سأقتلع أعينهم وأقطع ألسنتهم من أفواههم

Ben bir sanat tarihçisi değilim, fakat sanata karşı tutkuluyum ve bu denli büyük bir iş beni aşabilir.
أنا بالكاد مؤرخ فني، ولكني مولع بالفن، ويستطيع عمل كبير مثل هذا أن يحوز اهتمامي.

Ama ben hevesli bir tarihçiyim, eserlerin özel bir kolleksiyoncusuyum.
ولكنني انا مؤرخ حريص لدي مجموعة خاصة من القطع الأثرية

Picasso Müzesi'nde sanat tarihi araştırmaları yapıyor.
وزوجي في مؤرخ فني يعمل بحث في متحف بيكاسو

İç çamaşırlarımı giymekten hoşlanan bir adamla çıkmıştım.
أنا مؤرخ الرجل الذي يحب ارتداء ملابسي الداخلية.

Fransız bir tarihçi, iki yüzyıl sonra, 'İsa'nın otoritesine bu kadar alçakgönüllükle bağlı olan böylesine bir akıl çok nadir bulunur.'
وقال مؤرخ فرنسي بعد ذلك بقرنين نادرا ما يقدم الأقوياء والأذكياء هذا التواضع لسلطة يسوع المسيح

Bak, 1931 tarihli yelken ipliği faturası.
أنظر إيصال لخيط الأشرعة مؤرخ عام 1931.

Tarih 12 Nisan 1948, olaylardan üç gün sonra.
مؤرخ بتاريخ 12 أبريل 1948 أى بعد 3 أيام من حدوثة

O zaman kasaba tarihçimiz hakkında biraz Tarih karıştıralım.
دي . حسنا، دعونا نحصل على بعض التاريخ عن مؤرخ بلدتنا

Kız, biz gelmeden önce Tarih öğretmeni olduğunu söyledi.
الفتاة قالت لنا أنّكَ كنت مؤرخ قبل قدومنا.

-İşte bu yüzden Matematik tarihçisi böyle bir grup oluşturmak gerekiyordu.
مؤرخ في علم الرياضيات كنا بحاجة إلى حوض كبير لهم.

Rusların tarihçisi ölmüştü o yüzden para kıtlığı yaşıyorlardı.
كان مؤرخ الروس 'الميت، حتى أنهم كانوا من النقد.

Kafayı tamamen Tarikat efsanelerine takmış bir Kâse tarihçisi tanıyorum.
أعرف مؤرخ عن (الكأس المقدسه) فأسطورة (الدير)مُستحوذه تماما على تفكيره

Yalnız sayılır. Ben bir tarihçiyim. Çalışmak için tam bir huzura ihtiyacım var.
تقريباً ، أنا مؤرخ كما ترى وأحتاج إلى أقصى درجات الهدوء لأبحث

Casus değilim, söylemiştim. Ben bir tarihçiyim.
أنا لست بجاسوس أخبرتك ذلك، أنا مؤرخ

bir tarihçi olarak eğitim aldığımdan ve özel uzmanlık alanım Almanya tarihi ve özellikle Nazi Almanyası olduğundan burada, bu filmde Yahudi Soykırımı üzerine...
بما أنني أعمل مؤرخ وتخصصي الدقيق هو التاريخ الألماني، والحقبة النازية على وجه الخصوص

Bir keresinde kadın iç çamaşırı giyen bir adamla çıkmıştım.
أنا مؤرخ رجل مرة واحدة الذي ارتدى السيدات وأبوس]؛ الملابس الداخلية.

bir tarihçi İsveç'te 200 yıldır iç çatışma yaşanmadığını söyler.
ربما يخبرك مؤرخ بأن السويد لم تواجه صراعاً وطنياً لحوالي مائتي عام

"10 Mart tarihli son rapor.
أخر تقرير مؤرخ 10 مارس

Fakat siz kıdemli savaşçılar, eski bir yunan tarihçiden duyulmuş... böyle tehlikeli bir yolculukla ilgilenmez misiniz?
لكن ، المحاربون القدامى ، لن يكونوا مهتمين في مثل هذه الرحله الخطره يمكن ان يتخذها مؤرخ يوناني قديم

Sen bir tarihçisin, değil mi? Sence ne işe yararlardı?
انت مؤرخ اليس كذلك

Bir tıp tarihçisiyim.
أنا مؤرخ للطب.

Karım Elizabeth kasaba tarihçisidir.
حسنا، أنت تعرف، زوجتي إليزابيث، أنها مؤرخ المدينة. يحلو للحفاظ على لي في معرفة.