Onun yatağında olmak, benim için acı vericiydi. | Open Subtitles | هو كَانَ مؤلمَ لي لِكي يَكُونَ على سريرِه. |
Tanrım, seyirci kalmak çok acı vericiydi. | Open Subtitles | اللهي، ذلك كَانَ مؤلمَ لتشاهده. |
bu oldukça acı vericiydi, ha? | Open Subtitles | ذلك كَانَ مؤلمَ جداً , huh؟ |
Bu çok acı verici olacak ve hiç bir şeyde değişmeyecek". | Open Subtitles | أنا أَبَداً يَراك ثانيةً. هو سَيَكُونُ مؤلمَ جداً ولا شيءَ سَيُكْسَبُ. |
Quint'i hatırlamak senin için acı verici olmalı. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ يَكُونَ مؤلمَ لكي لإكتِشافي هذا عن كوينت |
- acı verici detaylara inmeniz gerekmiyor. | Open Subtitles | - أنت ليس من الضروري أن تَدْخلُ تفصيلَ مؤلمَ. |
Onun için çok acı verici idi. | Open Subtitles | كَانَ مؤلمَ جداً لها |