Tek yapmam gereken fotoğrafta bir hedef belirleyip bunu yüz kere falan büyütmek. | Open Subtitles | كل ما علي فعله هو اختيار هدف في الصورة وأستطيع تكبيرها مئات المرات |
Şimdi bak evlat, bu taktiği antrenmanda yüz kere yaptık. | Open Subtitles | الآن، انظر يا بني لقد تمرنا على هذه اللعبة مئات المرات |
Daha önce yüzlerce defa yaptığı epey sıradan bir şey. | Open Subtitles | لقد كان روتيني جداً، أتعلم، لقد .فعلوا ذلك مئات المرات من قبل |
Bu dükkanın önünde yüzlerce defa geçmiş olmalıyım ve hep içeri girmeye çekinirdim. | Open Subtitles | مررتُ من أمام المحل مئات المرات . وكنتُ دائماً أخاف أن أدخل |
Gergin olduğunu biliyorum ama bunu belki de yüz kez yaptık. | Open Subtitles | أعرف أنك متوترة لكننا قد فعلنا هذا مئات المرات ، حسناً ؟ |
Kendime yıllar önce söz vermiştim, tüm o yıllar boyunca yüzlerce, binlerce kez ve şimdi davet edildim. | Open Subtitles | منيت نفسى لأعوام مضت كل تلك السنوات ، مئات المرات آلاف المرات |
Tabii ki ne istediğini biliyorum. Bana yüz defa söyledi! | Open Subtitles | بالتأكيد أعرف ما يريده سمعت ذلك مئات المرات |
Seni defalarca ayağa kalkarken gördüm ben. | Open Subtitles | لقد رأيتك تنهض بعد سقوطك على ظهرك مئات المرات |
Mississippi"de pamuk toplardı. Bunu yüz kere söyledin. | Open Subtitles | كان يجمع القطن فى الميسيسبى، أخبرتنى بهذا مئات المرات. |
İki ay önce buraya taşınırken merdivenleri yüz kere inip çıktı. | Open Subtitles | عندما انتقلت الى هنا قبل شهرين لقد صعدت على الدرج مئات المرات |
Bense Philly'de yaklaşık yüz kere bulundum ama onu hiç görmedim. | Open Subtitles | لقد جئت الى فيلادلفيا مئات المرات لكني لم أشاهده |
Basitçe, geçici hafızasına yüzlerce defa yazar. | Open Subtitles | يعيد كتابة زبالة عشوائية فوقه مئات المرات. |
Oraya yüzlerce defa gitti. Bölgenin içini dışını biliyor. | Open Subtitles | كان هناك مئات المرات ويعرف المكان من الداخل والخارج |
Oraya yüzlerce defa gitti. Bölgenin içini dışını biliyor. Güzel. | Open Subtitles | كان هناك مئات المرات ويعرف المكان من الداخل والخارج |
Belki sonra da yüz kez bastığım asansör düğmesine... gelip, bir kerede sen basarsın. | Open Subtitles | ربما تستطيعين أن تأتي لا حقاً أضغطي على زر المصعد لقد ضغطت عليها مئات المرات |
Evet, en az yüz kez izlediğim diğer atlayışların da dahil. | Open Subtitles | أو مئات المرات الأخرى التي شاهدتُكِ فيها تقفزين |
Pekâlâ. Vampir saçmalığını bırakması gerektiğini binlerce kez söyledim ona. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد أخبرته مئات المرات أنه يجب أن يترك ترهات مصاصي الدماء، إنه غباء |
Eğer kanunlar olmasaydı, şimdiye kadar seni yüz defa öldürmüştüm! | Open Subtitles | ، لو لم يكن هناك قانون ! لقتلتك مئات المرات |
Sana defalarca söyledim, bu iş zor iştir diye. | Open Subtitles | لقد أخبرتك مرة و أخبرتك مئات المرات هذا العمل صعب |
Ve böylece aklımda Kuzey Kutbu'nda tam anlamıyla yüzlerce ve yüzlerce kez yüzdüm. | TED | و اذن حرفيا سبحت عبر القطب الشمالي مئات و مئات المرات في عقلي. |
Demek istediğim, bunu herhalde bin kez yaptın bile. | Open Subtitles | أعنى من الواضح أنكِ قد فعلتى هذا مئات المرات من قبل |
Zaten bu şarkıyı yüzlerce kere dinlemişizdir. | Open Subtitles | لقد سمعنا هذه الأغنية بالفعل مئات المرات |
Eğer galaktik merkeze tekrar bakarsak, size daha önceden gösterdiğim Parkes görüntüsünün olduğu yere, düşük çözünürlük, siyah beyaz ve eğer GLEAM görüntüsüne geçersek, çözünürlüğün yüz kat arttığını görebilirsiniz. | TED | إذا نظرنا مرة أخرى باتجاه المركز المجري، نرى الآن صورة باركيس التي عرضتها سابقاً، دقتها منخفضة، أسود و أبيض، تختفي بظهور بريق، يمكن أن ترى أن الدقة تضاعفت مئات المرات. |
Bak, ben bu numarayı düzinelerce kez çektim. | Open Subtitles | اسمع، أجريت تلك الخدعة مئات المرات |
Eskiden bu morötesi ışınlar, şimdiki olduğundan yüzlerce kat daha kuvvetliydi. | Open Subtitles | في ذلك الوقت، كانت هذه الأشعة فوق البنفسجية أقوى مئات المرات مما هي عليه الآن. |