Bir yerlerde milyonlarca, yüz milyonlarca insan ölüyor, bu ölümler ya virüsten ya da çöken sağlık sistemlerinden meydana geliyor. | TED | في مكان ما يُلاقي قرابة ملايين إلى مئات الملايين من الناس حتفهم، إما بفعل الفيروس أو انهيار أنظمة الرعاية الصحية. |
Her gün, yüz milyonlarca insan çevrimiçi oluyor ve asla tanışmadıkları insanlarla çalışıyor. | TED | كل يوم، مئات الملايين من الناس يتصلون عبر الانترنت و يعملون مع أناس لم يلتقوا بهم مسبقاً. |
Topyekün, dünya çapında gişelerde 25 milyar dolar kazandılar. Bu da demek oluyor ki yüz milyonlarca insan evden çıkıp tanımadığı birinin yanına oturup ışıklar karardığında bu filmleri izledi. | TED | لقد جنوا حوالي 25 مليار دولار في شباك التذاكر جميع أنحاء العالم مما يعني أن مئات الملايين من الناس شاهدوا هذه الأفلام عندما يغادرون منازلهم والجلوس بجانب شخص لا يعرفونه و الأضواء تنطفئ |
Ve bu derin bir sorun, çünkü dünya çapında yüz milyonlarca insanın büyük ölçüde yoksullaşmasına yol açıyor | Open Subtitles | وهذا هو إشكالية عميقة، لأنه يؤدي إلى إفقار هائل مئات الملايين من الناس في جميع أنحاء العالم. |
Ancak yüz milyonlarca insanın çalışmak ve yaşamak için daha büyük binalara ihtiyacı var, bu yüzden kuleler dikmek ve onları ucuz ve kullanışlı duvarlarla kaplamak daha ekonomik oluyor. | TED | لكن مئات الملايين من الناس يحتاج إلى السكن وأماكن للعمل في مباني تتزايد مساحتها، لذا من المنطقي اقتصاديا إنشاء أبراج وتغليفها بجدران وستائر رخيصة وعملية. |
Çoğalıp her yanı ele geçiriyorlar. 6 ay içinde 6 milyon insanı ellerime alabilirim... | Open Subtitles | وفي غضون ستة أشهر, يكون لديّ مئات الملايين من الناس, |
Şimdi ile 2050 arasında günümüzün 7.6 milyar olan küresel nüfusu yarının 9.8 milyarına ulaştığında yüzlerce milyon insan güvenlik ve sağlık sorunları yaşayacak. | TED | من الآن وإلى غاية 2050، عندما سيرتفع عدد سكان العالم من 7.6 مليار ليبلغ 9.8 مليار نسمة، سيتعرض مئات الملايين من الناس لمشاكل متعلقة بالأمن والصحة والسلامة. |
Sahra altı Afrika'da yüz milyonlarca insan var ve herhangi bir enerji kaynağına erişimleri yok, gaz yağı hariç ve o da çok pahalı. | TED | يوجد في جنوب الصحراء الكبرى مئات الملايين من الناس الذين لا يمكنهم الوصول إلى أي نوع من الطاقة عدا الكيروسين، وهو مكلف جداً. |
Bunun gibi uçsuz bucaksız yerler var -- yüz milyonlarca insanın yaşayabileceği yerler. | TED | هناك مساحات هائلة من الأرض مثل هذه ، أرض حيث ان يعيش مئات الملايين من الناس . |
6 ay içinde 6 milyon insanı ellerime alabilirim... | Open Subtitles | وفي غضون ستة أشهر, يكون لديّ مئات الملايين من الناس, |
Sizlerle onlarca yüzlerce milyon insan üzerinde etkisi olabilecek icatlarımdan üçünü tartışacağım. | TED | سأناقش معكم ثلاثة من اختراعاتي التي من الممكن أن يكون لها تأثير على العشرات إلى مئات الملايين من الناس و التي نتمنى أن تحدث |