Daha da ilginç olan şey ise bunların yatay değil eğimli olmalarıdır. | Open Subtitles | في الحقيقة ، الشيء الملف بها أنها ليست أفقية بل إنها مائلة |
Yolu biliyorum. O gece eve gelen kişi, kenarı eğimli bir şapka giyiyordu. | Open Subtitles | الشخص الذي دخل تلك الليلة كان مرتديًا قيعة ذات حافة مائلة |
Sen de gerçekten hoş görünüyorsun, papyonunun biraz eğri olması dışında. | Open Subtitles | أنتَ تبدو جميلاً أيضاً، ماعدا أنّ ربطة عنقك مائلة قليلاً، وإذا لم تعدّلها، سأترك هذه المحادثة |
Tatlım belki de eğri ağaç olmak o kadar kötü değildir. | Open Subtitles | عزيزي، ربما... ربما ليس شيئًا سيئًا أن تكون شجرة مائلة |
Mezar taşları biraz daha yamuk olmalı. | Open Subtitles | شواهد القبور من الممكن أن تكون مائلة قليلاً |
A - Belki de çok eğimliydi ve tabakta durmadı. B | Open Subtitles | أ ) ـ عملنا الأرضية مائلة جداً فأستمر الأكل بالإنزلاق من الأطباق ) "و (ب) ـ لم نحصل على موافقة "جيمس كامرون |
Unutma istatistiklere göre jüri heyeti öğrenciyi okula kabul etmeye meyilliyse sadece tek bir soru sorarmış. | Open Subtitles | الآن، تذكري.. الإحصائيات توضح لو أن اللجنة مائلة لقبول طلب الإلتحاق سيسألون فقط سؤال واحد. |
Çok zayıfım, kulaklarım kepçe, dişlerim çarpık... ..ve boynum da çok uzun. | Open Subtitles | أنا نحيلة جداً و أذناي بارزتان و أسناني مائلة. و رقبتي طويلة جداً. |
Kulenin neden eğildiğini ve bütün akla uygun binaların neden eğilmesi gerektiğini anlatmaya çalışıyor. | Open Subtitles | محاولة لتوضيح سبب ميله و لماذا ينبغي ان تكون كل المباني السليمة مائلة |
Yani bana, tüm maddi birikimimizi eğimli bir daireye harcadığımızı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تخبريني صرفنا مالنا الذي جمعناه طوال حياتنا على شقة مائلة |
Evet, modern bir şapkaydı. Kenarı eğimli. | Open Subtitles | أجل، عصريّة جدًا، وبحافة مائلة |
Diğer primatların eğimli alınları vardı. | TED | قرود أخرى لديها جبين مائلة. |
Zemin eğimli öyle mi? | Open Subtitles | الأرضية مائلة أليس كذلك ؟ |
Daireniz eğimli. | Open Subtitles | شقتك مائلة |
Jerry sürekli eğri ağaç olduğumu söyledi. | Open Subtitles | جيري) اللعين ظل يخبرني) أنني شجرة مائلة.. |
eğri bir zemin demek... | Open Subtitles | أرضية مائلة |
Bu kadar güzel bir kravatı yamuk takamazsın. | Open Subtitles | لايمكن ان تلبس ربطة جميلة مائلة |
Hayır, yamuk duruyor. Görmüyor musun? | Open Subtitles | لا , إنها مائلة , ألا تستطيع أن تراها ؟ |
Lily ve Marshall'ın yeni daireleri eğimliydi. | Open Subtitles | ( ليلي و مارشال ) شقتهم الجديدة مائلة |
Unutma istatistiklere göre jüri heyeti öğrenciyi okula kabul etmeye meyilliyse sadece tek bir soru sorarmış. | Open Subtitles | الآن، تذكري.. الإحصائيات توضح لو أن اللجنة مائلة لقبول طلب الإلتحاق سيسألون فقط سؤال واحد. |