Hayır. Bakın tek bildiğim şey, bunun için 1 hafta bekleyemem, bu çok önemli. | Open Subtitles | كل مااعرفه انه لايمكن ان انتظر اسبوعا هذا كبير جدا |
- Bilseydim, açıklardım... tek bildiğim 600 yıllık olduğu. | Open Subtitles | اذا عرفت , سوف اوضّحه . كلّ مااعرفه بأنّ الحبر عمره 600 سنة |
Ama bildiğim şey... orada isteneceksiniz. | Open Subtitles | .. لكن مااعرفه انكم ستكونون مطلوبين هناك |
Bak, tek bildiğim bizim kızları tekrar suç işlemekten alı koyan tek şey gösteri korosu. | Open Subtitles | انظر , كل مااعرفه ان لدينا جوقه يبدو ان ها الشي الوحيد لتحفظ بناتي من الانتكاس |
Tek bildiğim, dün gece ikinci seviyede öldüm. | Open Subtitles | كل مااعرفه هو ليلة امس تفاخرت للمستوى الثاني. |
Tek bildiğim, Quinn'i bir kız arkadaşı olarak hak etmeyen bir serseri olduğun. | Open Subtitles | كل مااعرفه هو انك فاسق لا يستحق ان تكون كويك فتاته |
Tek bildiğim, içeri girdi ve üç engelli rampası için çek yazdı. | Open Subtitles | ذلك سيسبب سلوك خاطئ كل مااعرفه انها دخلت علي |
Tek bildiğim, bu şehirde her polis her an vurulacakmış gibi yaşar. | Open Subtitles | انظر, كل مااعرفه انه في كل مرة يتلقى شرطي رصاصة في هذه المدينة |
bildiğim her şeyi, Başsavcı'ya anlattım. | Open Subtitles | لقد اخبرت المدعي العام بكل مااعرفه |
Tüm bildiğim sana sahip olduğum için memnunum. | Open Subtitles | كل مااعرفه انني سعيد بأنكِ معي |
Aman Tanrım. Tek bildiğim Tükürüklüköy'den geldiği. | Open Subtitles | ياالهي جل مااعرفه أنه من مدينة ساليفا |
Tek bildiğim şey, dostum, bizim hayatımızı kurtarmış olduğun. | Open Subtitles | كل مااعرفه يا رجل انك قد ارحت مؤخراتنا |
Üzgünüm tüm bildiğim bu | Open Subtitles | اسفة. هذا كل مااعرفه. |
Tek bildiğim, sapmalara müsaade edilmeyeceği. | Open Subtitles | كل مااعرفه , لا أختلافات |