Ciddi söylüyorum, nasıl hissetiğini biliyorum. | Open Subtitles | لوي, أعرف ماتشعر به |
Dinle, Jerry, nasıl hissetiğini anlıyorum. | Open Subtitles | انصت لي يا(جيري) ، أفهم ماتشعر به |
Çok basit! Ona bunları anlat! Ona Nasıl hissettiğini anlat. | Open Subtitles | هذا سهل، أخبرها بشأن هذا وحسب، أخبرها عن كل ماتشعر به |
Nasıl hissettiğini anlıyorum, fakat ben bu operasyonu onayladım çünkü inanıyordum ki, Anubis'e zarar vermek için en iyi şansımızdı. | Open Subtitles | أفهم ماتشعر به , عقيد لكنى صدقت على هذه العمليه لأنى إعتقدتُ بأنّها كَانَت فرصتَنا الأفضلَ لتَوجيه * ضربةً قاضيه لـ * أنوبيس |
Sen benim hakkımda ne hissedersen hisset, ben seni asla sevmeyeceğim. | Open Subtitles | لايهم ماتشعر به نحوي أنت لن تستعيد حبي مجدداً أقتلني إذا أردت |
Sonra da dedim ki "İçinden geldiği gibi konuş". | Open Subtitles | لكن قلت لنفسي افعل ماتشعر به |
Nasıl hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ماتشعر به. |
Nasıl hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | اعرف بالضبط ماتشعر به. |
Şu anda ne hissedersen hisset onu biz öldürmedik. | Open Subtitles | اى كان ماتشعر به الآن, لسْنا من قتلها. |
Mermilere siper olacaksın, arkasını toplayacaksın ve ne kadar kötü hissedersen hisset onun gönlünü hoş tutmak için her şeyi yapacaksın. | Open Subtitles | أنت تتلقى الرصاص، تنظف الفوضى وأنت تفعل أي شئ لتبقيها سعيدة مهما كان جنوناً ماتشعر به |
İçinden geldiği gibi konuş, Joey. | Open Subtitles | قل ماتشعر به |