Buradan geçiyordum, Elizabeth'in birkaç saat bana eşlik etmesini rica edeyim dedim. | Open Subtitles | كنت ماراً و تسائلت لو أمكنني رجاء معروف صحبة إليزابيث لبضع ساعات؟ |
Bu civardan geçiyordum da, kendi kendime "Kardeşim, kardeşini unutmuş mudur acaba?" dedim. | Open Subtitles | لقد كنت ماراً من هنا فقلت لنفسي.. "أتسأل لو أن أخي تذكر أخاه" |
Ama kapınızın önünden geçiyordum ve şansımı denemek istedim. | Open Subtitles | لكني كنتُ أقود ماراً بجانب أبوابكم وإعتقدت بأخذِ فرصة |
Arabayla geçerken tesadüf etti. Bir fincan kahvenizi içeyim dedim. | Open Subtitles | كنت ماراً من هنا أقود سيارتي وفكرت في احتساء فنجان من الشاي |
Buradan geçiyordum yolunun biraz buzlandığını gördüm senin için kürekle kaldırıyordum. | Open Subtitles | كنتُ ماراً بالصدفة ورأيت الممر مليئاً بالثلج لذلك فكرت بإزالة الثلج عنه |
geçiyordum sadece ya. Eve gitmediğini söyle bana. | Open Subtitles | لا فقط كنت ماراً من هنا قولي لي أنك لست في طريقك للبيت |
Ama buradan geçiyordum ki, bana çok tanıdık geldin. | Open Subtitles | وكنت ماراً من هنا وظننت بأنّني قد رأيتك من قبل |
Buralardan geçiyordum ve gelip şu daire sorununu çözebilir miyiz diye sormak istedim. | Open Subtitles | كنتُ ماراً من هنا وظننتُ أن عليّ أن أتحدث. وأطلب منك حل موضوع الشقة. |
Ben buradan geçiyordum ve sığırların tahrip edilmesi ile ilgili bir şey duydum. | Open Subtitles | كلّا، انظروا، كنت ماراً وسمعت بأمور تشويه الماشية |
- Yalnızca geçiyordum ve düşündüm ki... - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | -لقد كنت ماراً من هنا و قد فكرت بأنني ... |
Bugün inşaat alanının oradan geçiyordum. | Open Subtitles | كنت ماراً بجانب موقع البناء اليوم |
Bugün inşaat alanının oradan geçiyordum. | Open Subtitles | كنت ماراً بجانب موقع البناء اليوم |
Oval Ofis'in önünden geçiyordum. Başkan bana seslendi, "Pinky, nerede benim şiirim?" | Open Subtitles | لذا، كانت ماراً بجانب البيت الأبيض وإذا بالرئيس يسألني: "(بتنسكي)، أين قصيدتي"؟ |
geçiyordum ve şarkı söylediğinizi duydum. | Open Subtitles | كنت ماراً بجانبكم وسمعتكم تغنون |
Bende geçiyordum geçen gün önünden. | Open Subtitles | كنت ماراً من أمامه اليوم الماضى. |
Buradan geçiyordum, toplanmanıza yardım edeyim. | Open Subtitles | كنت ماراً بالصدفه دعيني اُساعدكِ |
Buradan geçiyordum toplanmana yardım edeyim. | Open Subtitles | لقد كنت ماراً بالصدفه دعيني اُساعدكِ |
geçerken sana bakayım dedim. | Open Subtitles | كنت ماراً من هنا ، وأردت أن أراك |
Yanından geçerken sen olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | كنت ماراً وظننت أن هذا أنت |
Haydut, Odious'un saklandığı yerden geçerken Odious onun burnuna bir tane patlattı! | Open Subtitles | بينما كان يعدو اللص ماراً بمكان اختباء (أوديوس) ضربه (اوديوس) بقوة في أنفه |
Tam babam arabayla giderken. | Open Subtitles | وفي اللحظة ذاتها، كان أبي ماراً بسيارته. |