"مارسِل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Marcel

Marcel, senin için günün oldukça erken bir saati değil mi?
(مارسِل)، هذا وقت باكر قليلًا من النهار بالنسبة إليك، أليس كذلك؟

Marcel, ölü cadılar hakkında bildiğin şeyleri bana söylemeni istedi.
(مارسِل) طلب منّي إيجادك وسؤالك عمّا تعلم عن السحرة الموتى

Eğer şimdi Marcel ile gidersen bir daha birbirimizi göremeyiz.
أيًّا يكُن، إن غادرت مع (مارسِل) الآن، فلن نلتقي مُجددًا

Marcel, doğanın değişmeyen yegâne kanunu, güçlünün her zaman zayıfı alt ettiğidir.
ثمّة قانون ثابت للطبعية يا (مارسِل) القويّ دائمًا ما يأخذ من الضعيف

Bir şeyler oluyor Marcel. Bölge'de bir cadı büyü yapıyor.
(مارسِل)، ثمّة أمر يحدث، ثمّة ساحرة تستخدم السحر في الحيّ.

Sen yine Marcel'le aynı şeyleri yaşarken ben kafamı çevirdim kardeşim.
وتجاهلتِ ذلك عمدًا يا أختاه بينما تعيدين ذات الكرّة مع (مارسِل)

Arkadaşım Marcel bana akıl danışmanlığı yaptı fakat onu dinlemedim.
صديقي (مارسِل) عرض عليّ مشورة حكيمة، وفشلت في الانتباه إليها

Marcel'in adamı Thierry şüpheli. 10 Gececi'yi senin öldürdüğünü düşünüyor.
(تيري) رجل (مارسِل) شكّاك، يظنّك قتلت 10 من سائري الليل.

Hâlâ senin arkadaşınım Marcel. Sana yemin ederim bu değişmedi.
ما زلت صديقك يا (مارسِل)، أقسم أنّ ذلك لم يتغيّر.

Madem Marcel'in bunu yapabilecek durumu var, neden bugüne kadar yapmadı?
لو كان بوسع (مارسِل) فعل ذلك فلمَ لم يفعله قبل الآن؟

Marcel ile birlikte çalışıyor. Arkadaş sayılırlar. Onları konuşurken duydum.
إنّه يعمل مع (مارسِل)، وإنّهما عمليًّا صديقان، وقد سمعتهما يتحدّثان

Bugün öğleden sonra hakkında ne öğrendiğimi söyleyeyim, Marcel Gerard.
دعني أنبئك بما علمته عنك هذا المساء يا (مارسِل جيرارد).

Bu konuda konuşmak istemiyorum. Lütfen Marcel, bu konuyu açma.
لا أريد التحدُّث في الأمر، أرجوك يا (مارسِل)، لا تجبرني.

Yani mesela Marcel burada olsaydı belki biraz şansın olurdu.
أقصد لو (مارسِل) كان هنا فربّما أصبحت لكما فرصة تُذكر.

Yalnız Marcel gerçekten ortamı germe konusunda benden bir şeyler kapmış.
بالرغم من أنّ (مارسِل) استعان قطعًا بصفحة من كتابي للتأثير الدراميّ.

Marcel'i ilk görüşün, iş üstündeyken olacak gibi görünüyor.
ها أنت على وشك لمح (مارسِل) لأوّل مرّة يمارس أفعاله.

Ailenizin burayı terk etmesinden bu yana birçok şey değişti. Marcel de değişti.
تبدّلت الأمور منذ غادرت أسرتك، وقد تبدّل حال (مارسِل).

Eğer Marcel, cadıların köken vampirleri şehre geri çağırdığını duyarsa halkıma eziyet edecektir.
إن تبيّن (مارسِل) أنّ ساحرةً سمحت بعودة الأصليّون للمدينة، فسيذبح قومي.

Onu son yolculuğuna uğurluyoruz Marcel. Bizi yalnız bırak.
سنُرقدها بسلام يا (مارسِل)، فاتركنا وشأننا.

Marcel, lütfen. Bedeni huzura eremeyecek.
أرجوك يا (مارسِل)، جثمانها لن ينعم بالسلام.