geçmişi geçmişte bırakalım. İnan bana küskünlük gelir geçer. | Open Subtitles | ثقّ بي وانسَ ما بدر ماضياً فإنّه يُنسى مع الزمن |
Ve... Bu geçmişte muhtemelen sen de vardın. | Open Subtitles | يعني أنّ لي ماضياً و ربّما كان هذا الماضي يشملك |
Anne zarzor kendimi bulmaya çalışıyorum ve sende yalan söylüyorsun bana geçmişi tekrar yazmak için benim kazamı kullanıyorsunuz? | Open Subtitles | أمي أنا أكاد لا أعرف من أكون ثم أكتشف أنكم تكذبون عليَ و تستغلون الحادث لتصنعوا لي ماضياً ملفقاً؟ |
Adam seni okuldaki diğer öğretmenler gibi sevmiyor diye karanlık bir geçmişi olduğu söylenemez. | Open Subtitles | ليس لأن الرجل لا يحبك مثل بقية مدرسي هذه المدرسة فهذا يعني أنه يخفي ماضياً أسود |
Patron beni kabul edip böyle bir görev verdiği için mutluyum ama, geçmiş ve geleceğinin olmaması gerçekten de kendimi yalnız hissettiriyor. | Open Subtitles | . حمداً لله، الرئيس أخذني وأعطاني هذه الوظيفة . من السيء حقاً ألا تمتلك ماضياً ومستقبلاً |
Umarım seni acı dolu bir hatıradan korumak için anlatmamıştır. | Open Subtitles | حتماً كانت تحاول تجنيبك ماضياً مؤلماً جدّاً |
Yani bir geçmişimiz var değil mi? | Open Subtitles | أعني، نحن لدينا ماضياً مع بعضنا البعض ، هاه ؟ |
- Hiç. Hepsi geçmişte kaldı. - Üzgünüm. | Open Subtitles | ــ لا شيئ، أصبح الأمر ماضياً ــ آسفة |
- Bu artık geçmişte kaldı. "Altı Milyar İnsan ve Sen"de ne diyordu? | Open Subtitles | لقد أصبح ماضياً ما الذي يقوله الكتاب؟ |
Steve, dinle. 60 yıl donmuş bir halde olduğun için kendini berbat hissetmekte haklı olabilirsin. Ama artık geçmişte kaldı. | Open Subtitles | (ستيف)، اسمع، لا يمكنك ارجاع نفسك بعد 60 عاماً في الثلج، لقد كان هذا ماضياً. |
Evet, geçmişte hep işe yaradı. | Open Subtitles | أجل، أتى بثماره لي ماضياً |
Geçti artık, geçmişte kaldı. | Open Subtitles | لقد حدث ذلك، وصار ماضياً |
Fahişelik geçmişi var, uyuşturucu bağımlısı, ve bebeği bağımlı olan babaya teslim etmiş. | Open Subtitles | إنها تملك ماضياً بممارسة الدعارة و هي مدمنة مخدّرات و قد وضعت الطفل مع أب مدمن للميثفيتامين |
Evet,tekihtiyacımızolan geçmişi geride bırakmak ve geleceğe bakmaktır. | Open Subtitles | نعم .. كلنا نريد أن نبقي الماضي ماضياً ونمضي قدماً للمستقبل.. |
Sonra, bana yalan söylediğin, geçirdiğim kazayı geçmişi yeniden yazmak için kullandığınız ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | ثم أكتشف أنكم تكذبون عليَ و تستغلون الحادث لتصنعوا لي ماضياً ملفقاً؟ |
Şimdiki zaman olur geçmiş zaman, her günün her saniyesi. | Open Subtitles | الحاضر ، يصبح ماضياً كل ثانية في كل يوم |
Karanlık bir geçmiş görüyorum. | Open Subtitles | ارى ماضياً مظلماً |
Bir geçmiş uydur. | Open Subtitles | واختلقي ماضياً |
Umarım seni acı dolu bir hatıradan korumak için anlatmamıştır. | Open Subtitles | حتماً كانت تحاول تجنيبك ماضياً مؤلماً جدّاً |
Bir geçmişimiz olduğunu biliyorum. O konuya da ayrıca geleceğiz. - Ama beni sinirlendiremezsin. | Open Subtitles | أعرف أنّ بيننا ماضياً مشتركاً وسنتطرّق إليه لكنّكِ لن تستفزّيني |