Bir kaç öncesine kadar, en iyi arkadaşım Tim Wheaton'dı. | Open Subtitles | صجيقي المقرب كان تيم ويتون, حتي عدة اشهر ماضية |
Ve sonra rüyalar, çoğunlukla rüyalar birkaç gün öncesine kadar. | Open Subtitles | وبعدها فقط احلام.. تقريبا احلام حتي عدة ايام ماضية |
Bak, belki de Koomba, Kiki'nin geçmişteki yarasından çok, iç güzelliğini görür. | Open Subtitles | النظرة، لَرُبَّمَا Koomb يُمْكِنُ أَنْ يَرى ندبةَ كيكي ماضية إلى جمالِها الداخليِ. |
Ama Green, adli soruşturmalardaki asıl tehlikenin geçmişteki olayların araştırılma ihtimalinin değil gelecekte ortaya çıkabilecek sorunlar olduğunu anladı. | Open Subtitles | و لكن ما فهمه غرين في الحال أن الخطر الرئيسي على المجرم ليس التحقيق الممكن بأحداث ماضية |
Garip bir biçimde, bütün bunlar bana geçmiş ya da gelecekteki bir savaşı düşündürüyor. | Open Subtitles | جعلني ذلك أفكر مباشرة في حروب ماضية أو مستقبلية |
Tüm günahlarımın geçmişte kaldığını düşünsem de. Aksi hâlde günah olmazlardı. | Open Subtitles | مع أني أعتقد بأن جميع الخطايا "ماضية" وإلا لن يكونوا خطايا |
Yıllar önce uzaylılar onu kaçırmışlar. Üzerinde her türlü deneyi yapmışlar. | Open Subtitles | من سنين ماضية اختطفته الكائنات الفضائية وأجرت التجارب المختلفة عليه مثل |
Birkaç ay öncesine kadar Moskova'da oturuyor ve üniversitede çalışıyormuş. | Open Subtitles | حتى عدة شهور ماضية, كان يعيش في موسكو ويعمل في الجامعة |
Tehlike mi? Yıllar öncesine dayanan bir şeye bulaşıyorsun. | Open Subtitles | إنّك تورّط نفسك في أمر يعود لسنين عديدة ماضية |
Etrafta dolaşıyordu, kan kusuyordu tam bir baş belasıydı, 4 saat öncesine kadar. | Open Subtitles | لقد كان يمشي، وتقيأ دماً وأصبح مزعجاً لأربع ساعات ماضية |
Eğer bir kaç yıl öncesine gidip araştırma yaparsam... | Open Subtitles | رأيت إذا عدت لبضعة أعوام ماضية أكثر مما فعلت في البداية |
6 saat öncesine ait görüntüleri seyrediyoruz, Elliot. | Open Subtitles | نحن ننظر إلى تغطية من ست ساعاتٍ ماضية,يا إليوت. |
geçmişteki bir suçtan dolayı başı beladayken zarif parmağını sizin adamınıza çocukları zehirlediği gerekçesiyle çeviriyor ve kendininkini örtbas ediyor. | Open Subtitles | متورطة بخطايا ماضية ثم تشر إصبعها الصارم إلى رجالك على تسميم الأطفال |
Bugünün duyguları, sensiz, geçmişteki duyguların ölü kabuğundan başka bir şey olamaz. | Open Subtitles | ... بدونك ... عواطفي الحاضرة ستصبح كالجلد الميت عواطف ماضية |
Bugünün duyguları, sensiz, geçmişteki duyguların ölü kabuğundan başka bir şey olamaz. | Open Subtitles | ... بدونك ... عواطفي الحاضرة ستصبح كالجلد الميت عواطف ماضية |
Bu geçmiş bir olayı daha çok ayrıntı ile hatırlamak. | Open Subtitles | هذه محاولة لتذكر أحداث ماضية تذكرًا دقيقًا |
Sosyal güvenlik numaraları, geçmiş adresleri var. | Open Subtitles | لديهم أرقام الضمان الاجتماعي، وعناوين ماضية |
geçmişte yaşadığı tacizler, onu bu yola itmiş olabilir mi? | Open Subtitles | هل تعلمين ربما انها من ماضية العنفوي وان ذلك له شأن بالموضوع؟ |
Seni doğru mu anladım, burada söylemek istediğin şey vücudumuzun hidrojen sülfüre biyokimyasal bir tepki verdiği ve bu yüzden geçmişte olan toplu ölümlerle iklim değişikliklerini birbirine bağlıyorsunuz? | TED | هل فهمتك بشكل صحيح. إذن تقول هنا بأنه لدينا في أجسامنا ذاتها استجابة كيميائية حيوية لكبريت الهيدروجين وبأنك تعتقد أنك تبرهن أنه كانت هناك انقراضات جماعية ماضية بسبب التغير المناخي؟ |
- Biliyor musun? Bir kaç sene önce Batı Avrupa'dan dönüyordum. | Open Subtitles | أتعلمين، منذ سنين ماضية كنت أتنزه علي قدماي في غرب أوروبا |
Geçtiğimiz beş yıldaki yıllık ve yayınlar. | Open Subtitles | الكتاب السنوى والمنشورات تعود إلى خمس سنوات ماضية |
İlki, 3.5 milyar yıl öncesinden alg fosilleri. | TED | الدليل الأول هو وجود حفريات ألجي من 3.5 بليون سنة ماضية. |