"ماضيها" - ترجمة من عربي إلى تركي

• geçmişi
• geçmişini
• geçmişinden
• geçmişiyle
• geçmişte
• geçmişine
• geçmişinde
• geçmişinin
• geçmişindeki

Yine de geçmişi, onu bize değerli kılan yegâne şey.
إلا أن ماضيها هذا هو ما يجعلها قيمة بالنسبة لنا.

Jane. geçmişi soru işaretiyle dolu bu binadaki tek kişi o.
إنها الشخص الوحيد بذلك المبنى ، الذي يُعد ماضيها علامة إستفهام

Özellikle de, Tom Sanders'a... bu şirketin yaratıcılığını... geçmişini ve geleceğini sembolize ediyor kendisi.
الأهم من ذلك، توم ساندرز يجسد روح الابتكار من هذا التقسيم، ماضيها ومستقبلها.

Umarım geçmişini araştırmışsındır, çünkü aynı hatayı iki kez yapmak istemezsin.
أتمنى أن تكون فحصت ماضيها رغم ذلك لأنك لن تريد أن تقع فى نفس الخطأ مرتين

Bilirsin, ben bilmiyordum. Kirsty geçmişinden bahsetmekten hiç hoşlanmazdı.
هل تعلم,انا لا اعرف كريستي لم تكن تحب ان تتحدث عن ماضيها

Sence o geçmişiyle böyle bir evin yakınına yanaşabilir miydi?
هل تعتقد أن مع ماضيها أنها يمكنها الإقتراب من المنزل؟

geçmişte bir yerde, belli ki küçük bir kızken iki farklı kişiliğe bölünmüş.
فى مكان ما فى ماضيها ظاهرياً حين كانت طفلة أصبحت شخصيتها مقسمة إلى شخصيتين مختلفتين

Çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişine yakalandı.
وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها

Bu öylesi bir durumdu, çünkü kendi geçmişinde herhangi bir şiddet olayı yok. Ancak babamın vardı.
كانت هذه أحدى الحالات، لأنها لم يكن لديها عنف ماضيها. لكن كان لأبي خلفية.

Çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişi onun peşinde.
وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها

Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte, harap olmuş bir dünyada, geçmişi peşini bırakmadı.
وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها

geçmişini öğrenirsem ona daha fazla yardımcı olabilirim diye düşünmüştüm.
لقد اعتقدت أنني إذا علمت قليلاً عن ماضيها يمكنني مساعدتها أفضل

Çocukluk travması geçirdiği için geçmişini inkar etmesi çok normal.
مع صدمة كهذه في سن الطفولة، لا عجب أنها أختارت أن تنكر ماضيها.

Benim zayıflığımın onun geçmişini bilmiyor oluşum olduğunu söyledi.
قالت أنّ ضعفي يكمن في عدم معرفتي الكافية عن ماضيها

Betsey'in velayetini almakla geçmişinden dolayı onu cezalandırıyorum.
وبأخذي لرعاية بيتسي اني اعاقبها على ماضيها

geçmişinden gelen bazı şüpheli arkadaşları var, Carter.
اتعلم انه لديها بعض الاصدقاء المشبوه بهم في ماضيها ،كارتر.

geçmişinden biri olabileceği düşünülüyor.
يعتقد الجنرال أنّ الأمر يتعلّق بعمليّة من ماضيها

Küçük cadı geçmişiyle buluşuyor.
الساحرة الصغيرة بدأت بإعادة الإتصال مع ماضيها

Genel kanı geçmişte yaptığı bir şeyle alakalı olduğu üzerine.
يعتقد الجنرال أنّ الأمر يتعلّق بعمليّة من ماضيها

Çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişine yakalandı.
وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها

Ona güveniyordum, geçmişinde ne olduysa onun hatası olmadığına inanıyorum.
،الآن ، عندي كل إيمان فيها أنت يجب أن تصدق ذلك ،مهما كان هناك في ماضيها أَنا متأكد هو لا عيب بها

Benim anlamadığım sen geçmişinin her detayını bilmene rağmen mahkum olmuş bir suçluyu evime, yatak odama niye yerleştirdin?
ولكن أنا لا أفهم لِمَ أدخلت مجرم مُدان في بيتي، وفي غرفتي في حين كنت على معرفة بتفاصيل ماضيها

geçmişindeki hiçbir şey onu sahneye "E" sırasından fazla yaklaştıramazdı.
لا شيء في ماضيها ينبغي أن يكون أوصلها لنهاية المسرح إلا نتيجة عملها.