geçmişim tek soruluk değil, milyonlarca soru var. | Open Subtitles | ماضيي لَيس سؤال واحد فقط؛ إنه مليون سؤال. |
geçmişim ya da ailem hakkında konuşmaktan pek hoşlanmam. | Open Subtitles | لا أحب الحديث عن ماضيي كثيراً، أو عن عائلتي |
Geçmişimi hatırlayamıyorum. Hafızamı geri kazanmak için ne yapmalıyım? | Open Subtitles | انا لا اتذكر ماضيي اخبرني ما افعله لاتذكر |
Demek istediğim, buraya geldiğimde tek isteğim Geçmişimi geride bırakmaktı. | Open Subtitles | ..أعني. أنا فقط أردت ترك ماضيي خلفي عندما جئت إلى هنا |
Şüphesiz Bayan Jennings size benim geçmişimle ilgili bir şeyler söylemiştir. | Open Subtitles | لا شك السيدة جينينجز أخبرتك عن أحداث معينة حدثت في ماضيي |
Ama benim geçmişimde mükemmel bir casus olacağımı gösteren hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لكن لايوجد شئ فى ماضيي يشير بأنى سأكون جيدة فى الجاسوسية |
Ve bu kalabalığın yardımıyla oldu, bu yabancıların bana gösterdiği incelikler yoluyla oldu, ve ben beni kovalayan Geçmişimin üstündeki perdeyi kaldırmayı başardım. | TED | وقد كان عن طريق التعهيد الجماعي، عن طريق العطف الذي أظهره الغرباء لي، أن استطعت أن أكشف أجزاء من ماضيي كانت تطاردني. |
geçmişim hakkında hiçbir şey bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت لا تعرف شيئا حول ماضيي .. أليس كذلك؟ |
Bundan sonrası hayal kırıklığı ve geçmişim tekrar beni yakalıyor. | Open Subtitles | الباقي ما هو الا احباط و ماضيي البائس سيطاردني من جديد |
Benimki geçmişim, seninki ahlakın. | Open Subtitles | بالنسبه لي هو ماضيي بالنسبه لك هو مبادئك الأخلاقية |
Neden olacak benim hakkımda bir şey biliyor geçmişim hakkında ve paylaşmak istemiyor. | Open Subtitles | ماذا سيكون غير ذلك ؟ هو يعرف شيئاً عني عن ماضيي , ولكن لا يريد أن يقوله |
Kendimi bir hikaye anlatıcı olarak düşünmeyi seviyorum, geçmişim ve geleceğim sadece hikayelerden ibaret ve hikayelerim tekrar tekrar anlatılmayı bekliyor. Umarım hepiniz de bir gün kendi 200 yıllık hikayenizi yazıp paylaşma şansına sahip olursunuz. | TED | أحب تخيل نفسي راويًا للقصص حيث يكون ماضيي ومستقبلي تلك القصص قصصي تنتظر أن يتم روايتها و إعادة روايتها أتمنى لكم جميعا فرصة في يوم ما لمشاركة وكتابة قصة ال200 عام الخاصة بكم |
Geçmişimi telafi ettiğimi kabul ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | إفترضت بأنّك قبلت الحقيقة بأنّني كفّرت عن ماضيي. |
Hâlâ daha önce hiç okula gittim mi bilmiyorum... ve keşke birşeyler daha öğrenebilseydim herhangi bir şey, belki bu Geçmişimi hatırlamama yardımcı olurdu. | Open Subtitles | لا زلت لا أعرف اذا كنت في مدرسة من قبل ذلك اليوم وأتمنى لو أستطيع أن أتعلم شيء أي شيء يساعدني لتذكر ماضيي |
Mitch bana onun geçmişini affedersem o da benim Geçmişimi affedebileceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال لي ميتش بوقت سابق , بأني إذا غفرت له ماضيه سيغفر لي ماضيي أيضاً |
Geçmişimi, pis heriflere anlatmam, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لا أسرد ماضيي على الرجال الأشرار , أتفهم ؟ |
Geçmişimi, ait olduğu yerde bırakmanın zamanı gelmişti yani geçmişte. | Open Subtitles | كان الوقت لأضع ماضيي حيث ينتمي في الماضي |
geçmişimle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar, kimdim ya da ne yaptım bilmiyorlar. | Open Subtitles | إنهم لايعرفون أي شيء عن ماضيي ،من كنت أو ما الذي فعلته |
Ama evet, geçmişimle ilgili bilgileri araştırıyordum. Nikita'nın bana verdiği dosyadan bir şey çıkamdı. | Open Subtitles | ولكن نعم كنت أفتش عن معلومات عن ماضيي الخاص |
Bak, eminim Hanna sana geçmişimle ilgili üç beş şey söylemiştir. | Open Subtitles | اسمعي ، انا متاكد ان هانا اخبرتك اشياء عن ماضيي |
geçmişimde unutmak istediğim pek çok şey var. | Open Subtitles | هناك الكثير في ماضيي أنا أوَدُّ أَنْ أَنْسي. |
Geçmişimin yayın haklarını aldım ve artık cevap sayfaları elimde. | Open Subtitles | استرجعتُ ماضيي الآن لذلك استرددت صفحة الأجوبة. |
Bu yol, beni geçmişime götürecek, sonunda yuvama ulaştıracak yol olsun. | Open Subtitles | دع هذا الطريق يكون لي دعه يقودني إلى ماضيي ويردني لدياري |
Bu yüzden geçmişimdeki şeytani şey yeterince unutulmuşa yakın kaldı. | Open Subtitles | لذا الأشياء الشريرة من ماضيي مغلقة بما فيه الكفاية لا للنسيان |