Küçük bir ülkede yağmurlu bir seçim günüdür, bu ülke benim ülkem olabilir, ama sizin ülkeniz de olabilirdi. | TED | كان ذلك يوم انتخابات ماطر في بلد صغير -- يمكن أن يكون بلدي ولكنه يمكن كذلك أن يكون بلدك. |
İmkanı yok.O Lois'in yağmurlu günler için biriktirdiği para. | Open Subtitles | هذه أموال لويس من أجل اليوم الماطر يوم ماطر يعني عند الحاجة |
Bir yürüyüşe falan çıkmalıyız ve bu ölüm işiyle uğraşmalıyız... hem de güzel, kasvetli ve yağmurlu bir günde. | Open Subtitles | علينا ان نتمشى او ما شابه و ان نتعامل مع قضية الموت هذه في يوم جميل كئيب ماطر |
Mater Suspiriorum, yani İniltilerin Anası, üçü arasında en yaşlısı, Freiburg'da yaşıyor. | Open Subtitles | ماطر سيسبريم أم التنهدات الأكبر سنا، تعيش في فرايبورغ |
Mater Lachrymarum, yani Gözyaşlarının Anası, üç kızkardeş arasında en güzeli, Roma'da hüküm sürüyor. | Open Subtitles | ماطر لكريمريم أم البكاء أجمل الثلاثة، تقطن روما |
Annem hala ne zaman Yağmur yağacağını bana söylemekten hoşlanır. | Open Subtitles | امي مازالت تحب ان تخبرني إن الطق سيكون ماطر. |
Bunu kötü günler için saklayacağım. | Open Subtitles | رخصة قيادة ايرل سأحتفظ بها ليوم ماطر |
Okul sonrası, yağmurlu bir günde annenin sana yaptığı bir şeydir bu. | Open Subtitles | أراهن أنَّ هذا ما كانت تقوم بهِ أمَّكِ بعدَ المدرسة في يوم ماطر |
Sevgili bir eş ve baba iki yıl önce, yağmurlu bir Ekim akşamı Dedektif Harry Bosch tarafından vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | أب وزوجٌ محب والذي تم قتله في مساء ماطر بأكتوبر قبل عامين |
yağmurlu bir günde bir yerlere gitmek istersin diye motosikletten daha iyi bir şey lazım diye düşündük. | Open Subtitles | أنا ووالدك اعتقدنا أنك بحاجة إلى ترقية من الدراجة في حالة أنك تريد الذهاب إلى مكان ما في يوم ماطر |
Geçen 2012 Kasım ayında, 85 farklı milletten 33,000 koşucu başlangıç çizgisine geldi, ancak bu sefer fırtınalı ve yağmurlu havaya meydan okudular. | TED | في نوفمبر الماضي 2012، أكثر من 33 ألف عدَّاء من 85 جنسية مختلفة جاؤوا إلى خط البداية، لكن هذه المرة، لقد تحدوا جو عاصف و ماطر جداً. |
yağmurlu pazar günlerinde Sevginin Bağladıkları'nı mı izlesek? | Open Subtitles | سوف نسهر في سياتل في ظهيرة يوم أحد ماطر |
Hava çok soğuk ve yağmurlu, çiseltili bir gün. Soğuk donduruyor. Ve mesela, Yokneam'dasınız | TED | يكون البرد شديدٌ جداً .. وان كان مثل هذا اليوم فهو يومٌ ماطر .. وقطرات المطر تهطل عليك .. وانت تشعر بالبرد .. والصقيع وانت تقف في منطقة لنفترض انها " يوكينايم " |
Mater Tenebrarum, yani Karanlıkların Anası, üçü arasında en genci ve en acımasızı, New York'u kontrol ediyor. | Open Subtitles | ماطر تانبرريم أم الظلام الأصغر والأشد بطشا تسيطر علي نيويورك |
Mater Suspiriorum, İniltilerin Anası. | Open Subtitles | ماطر سيسبريم أم التنهدات |
Mater Lacrimarum, Gözyaşlarının Anası. | Open Subtitles | ماطر لكريمريم أم البكاء |
Ve Mater Tenebrarum, Karanlıkların Anası. | Open Subtitles | ماطر تانبرريم أم الظلام |
Mater Lacrimarum, Mater Suspiriorum. | Open Subtitles | ماطر لكريمريم، ماطر سيسبريم |
Demek balayınızda Yağmur yağdı. | Open Subtitles | لقد كان الجو ماطر في ليلة زواجكم ؟ |
Başroldeki kadın, aradığı aşkın başından beri yanında olduğunu anlayana kadar Yağmur altındaki sahil evleriyle geçen bir buçuk saat. | Open Subtitles | وهي عبارةٌ عن ساعةٍ ونصف من الأحداث في بيوتٍ على الشاطئ وفي جو ٍ ماطر إلى أن تلتفت المرأة حولها لتدرك أن حبها الحقيقي كان أمام عينيها طوال الوقت |
Bunu kötü günler için saklayacağım! | Open Subtitles | سأحتفظ بها ليوم ماطر |