Tamam, bir parti öncesi içki daha, ve sonra Clam'a akıyoruz. | Open Subtitles | حسناً .. احتساء شراب ماقبل الحفلة ومن ثم سنذهب إلى الحانة |
Avukat sonunda evlilik öncesi anlaşmanda bir açık mı buldu? | Open Subtitles | المحامي وأخيرا وجدت ثغرة في اتفاقية ماقبل الزواج الخاصة بك؟ |
Ve bunlar orijinal durumla karşılaştırma yapıldığında çıkan yüzdeler, başka bir deyişler, endüstriyel devrim öncesi çağ ile yani 1750. | TED | وتلك هي النسب في مقابل الوضع الاصلي, ماقبل الثورة الصناعية 1750 |
Ancak bu, sadece kanser araştırmalarının klinik öncesi olan bu sıkıcı türlerinde olan bir durum değil. | TED | لكنها لا تحدث في العالم المحدود لأبحاث السرطان الأساسية ماقبل التشخيص السريري فحسب |
Ben şimdi patlamadan önceki konuya, marka fikrine, geri dönmek istiyorum. Cola ve Pepsi hakkında konuşuyordum. | TED | أريد فقط ان أعود إلى ماقبل الإنفجار، إلى فكرة العلامة التجارية، عندما كنت أتحدث عن كوكا كولا وبيبسي، الخ. |
Ve burada aslında olan, asıl şahit olduğumuz, evlilik öncesi birliktelik aşamasının ciddi bir şekilde uzaması. | TED | وفي الحقيقة ، مايحدث هو مانراه الآن التوسع الحقيقي لمرحلة ماقبل الالتزام قبل أن تتزوج. |
'37 Dünya fuarı tarzı savaş öncesi objeler satmak. | Open Subtitles | لبيع أغراض ماقبل الحرب, على غرار معرض العالم 37. |
Bu gece Amerika'nın tarih öncesi olmayan çizgi film ailesini onurlandırmak için buradayız. | Open Subtitles | الليلة، سيشرفنا الكارتون الأمريكي عن عائلة ماقبل التاريخ |
Baksana, şimdi de sırf evlilik öncesi korkuları var diye McNab'i öldüreceksin. | Open Subtitles | أنظر، أنت سَتَقْتلُ ميكي ناب هنا فقط لأنه كان عند خوف ماقبل الزفاف |
Bu ağaçların tarih öncesi biçimi haklı bir üne sahiptir. | Open Subtitles | اشكال هذه الاشجار تعود الى ماقبل التاريخ حيث انتشرت بشكل واسع |
Parti öncesi kadeh kaldırma törenine gelmedin, gözlerimiz seni aradı. | Open Subtitles | لَكنَّنا افتقدناك هنا في نخب ماقبل الحفلة |
Bu folik asid ve bu da doğum öncesi vitamini. | Open Subtitles | هذا هو حامض الفوليك وهو فيتامين ماقبل الولادة |
Sen ve ben bir kızlar kaplıca haftası geçirmek için doğum öncesi hizmeti veren Cincci'ye gideceğiz. | Open Subtitles | انت وانا سنحصل على اسبوع السيدات ونذهب الى منتجع صحي في كنسل تلبيه لمجموعة ماقبل الولادة |
Hiçbir şey düşüp, boğulma düşüncesi gibi düğün öncesi heyecanını yatıştıramaz. | Open Subtitles | لاشيء يُسكن مخاوف ماقبل الزواج كالتفكير بالسقوط والغرق |
İyi, spa yerine balo öncesi geceyi beninmle geçirdiğin için mutluluk duyarım. | Open Subtitles | حسنا, ستكون سعيدا إذا علمت أنني بدل قضاء اليوم ماقبل الحفل في المنتجع |
Evlilik öncesi faaliyetlerin için biraz alışveriş yapmaya ne dersin? Evet. | Open Subtitles | مارأيك بجولة تسوق قصيرة لمناسبات ماقبل الزفاف؟ |
İyi ama henüz ameliyat öncesi tahlilleri hazır değil. | Open Subtitles | لدي وقت لذلك. حسنا, ولكنه لم يقم بعمل فحوصات ماقبل العملية |
18. yüzyıl öncesi. Değerli; ama daha ucuz. | Open Subtitles | إنه من فترة ماقبل عام 1700 قيّم ولكن سعره أقل بكثير |
Anesteziden önceki yıllarda olduğumuzdan dolayı, hastanın acı çekmesi, gerçekten ameliyatın kendisi kadar halka açık bir gösterinin bir parçasıydı. | TED | لأننا كنا في زمن ماقبل التخدير ألَمُ المريض المُبرّح كان يشبه تماما الحفلات العامّة كما الجراحة نفسها |
önceki Meryem'i buraya Sonraki Meryem'i de buraya istiyorum. | Open Subtitles | الآن, أريد ماقبل ماري هنا وما بعد ماري هنا |
O aydınlık çağa geçişimizden önceki geleneklerimizin bir hatırası. | Open Subtitles | إنها ببساطه تذكار بعض التقاليد التي ماقبل عصر التنوير |