| Çok fazla parmaklar olmadığı sürece. | Open Subtitles | مالم يكن لديه الكثير من الأصابع وهذا صعب |
| Hedeften gerekli olmadığı sürece uzak olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نبتعد عن هؤلاء الأشخاص مالم يكن لدينا هدف. |
| Benim yaptığım, söylediğim veya olduğum bir şey değilse tabii. | Open Subtitles | مالم يكن شئ فعلته، او قلته، او عنى |
| Fakat o zaman bile iyi bir nedenleri olmadıkça çok nadir zıplarlar. | Open Subtitles | لكن رغم ذلك يقفزون نادراً مالم يكن لديهم سبب جيد للعمل ذلك |
| Tabi eğer senin flört yaşamın evreni zamkla yapıştırılmış gibi tutmuyorsa... | Open Subtitles | مالم يكن تاريخ مواعدتكم هو الصمغ الذي يحمل الكون معاً .. |
| Çünkü işkence olmazsa resmi bir itiraf da olmaz. | Open Subtitles | . لأنه ليس هناك إعتراف قانوني مالم يكن هناك تعذيب |
| Sağlam kanıtı olmadan ne kadar iyi olduğunun hiç önemi yok. | Open Subtitles | لكن مالم يكن لديّها دليل قوي لا يهم كم هي جيّدة. |
| O yaşlı adam hepsini nasıl harcasın ki ailesi yoksa tabii. | Open Subtitles | كيف يمكن لذلك العجوز أن يستخدمه كلّه؟ مالم يكن له عائلة. |
| Evde birisi hasta olmadığı sürece asla sesini alçatma ihitiyacı duymazdı! | Open Subtitles | و مالم يكن أحد مريض في المنزل لم يرى داع لخفض صوته |
| Onunla konuşmam bitti, ama şimdi de senin hakkında olmadığı sürece neden konuşmalara ilgi göstermediğini konuşacağız. | Open Subtitles | أنا إنتهيت معه لكن سوف نتحدث عن لماذا لا تنتبه لأي شيء مالم يكن عنك |
| Silahlı yaralanma olmadığı sürece polise bildirmeme gerek yok. | Open Subtitles | حسناً لعلمك مالم يكن جرح طلق ناري ليس علي الإبلاغ عنه |
| STD değil. Ten teması olmadığı sürece bulaşıcı değil. | Open Subtitles | ليس من الأمراض المنقولة جنسياً وليس معدياً مالم يكن هنالك تلامس جلدي مباشر |
| Bariz bir şey olmadığı sürece sadece hücreye atarlar. | Open Subtitles | مالم يكن هناك شيئًا واضحًا، سيغلقوا علينا الزنازين كما يفعلون دائمًا. |
| Bildiğin üzere tanıdığım birisi olmadığı sürece ölüm beni rahatsız etmez. | Open Subtitles | الموت لا يزعجني مالم يكن شخصاً أعرفه |
| Bu bir oyalama değilse tabii Milo Hoffman şimdi ofisimde. | Open Subtitles | مالم يكن إنحراف، ّ(ميلو هوفمان) في مكتبي. |
| Seks için değilse tabii. | Open Subtitles | مالم يكن لأجل الجنس |
| O güney değilse tabii. | Open Subtitles | مالم يكن للجنوب |
| Hasta olmadıkça saat 10'da hala yatan kimseyi görmedim. | Open Subtitles | لم ارى في حياتي شخصا ينام حتى 10 صباحا مالم يكن مريضا |
| Sharingan'a sahip olmadıkça gerçek bir dövüşte kullanılamayacak olan bir jutsu bu.. | Open Subtitles | هذه التقنية لا يمكن أن تستعمل في معركة حقيقية مالم يكن لديك شارينقان أيضاً |
| Bence bu mümkün Tabi eğer tanınmak istemiyorsa. | Open Subtitles | أظن هذا محتمل مالم يكن يرغب ألا يتعرف عليه |
| Tabi eğer arkadaşın Nicky Augustine burada olacak kadar aptal değilse. | Open Subtitles | مالم يكن صديقك " نيكي " غبي بالبقاء هنا أيضاً |
| Üzgünüm, Bay Butterfield, eğer elimizde somut delil olmazsa ilerleyemeyiz, zor olur... | Open Subtitles | آسفة لكن مالم يكن لدينا دليل محسوس يقودنا فالأمر صعب |
| Belki Freddy, onları kendisine getirecek biri olmadan... yeni çocuklara ulaşamıyordur. | Open Subtitles | ربما فريدي لا يستطيع الوصول إلى الأطفال الجدد مالم يكن هناك شخص ما يجلبهم إليه |
| Biolojiden yüksek güçler yoksa tabii. | Open Subtitles | مالم يكن هناك قوه أكبر من علم الأحياء |