Ama inanıyorum ki hâlâ bize yerel gelen şeyleri daha çok önemsemek üzere donanmışız. | TED | ولكني أعتقد أننا مانزال نربط معظم اهتمامنا بالأشياء المحلية القريبة منا. |
Teklifi becerseydim hâlâ beraber olabilirdik, ama hayır. | Open Subtitles | انت على الهواء توم ربما كنا مانزال سويا لو اننى لم اعرض عليها الزواج لكن لا ولكن طلب الزواج كان ضروريا وانا افسدته. |
Uğramak istersen, hâlâ restorandayız. | Open Subtitles | أنظر, مانزال في المطعم , اذا أردت الألتحاق بنا |
hâlâ her bir silâhın işlevselliğini kontrol ediyorduk. | Open Subtitles | نحن مانزال فى عملية البحث عن وظيفة كل سرح |
Bir parça resim bulabilmişler ama hâlâ üzerinde çalışıyoruz. | Open Subtitles | كانوا قادرين على سحب صورة جزئية لكننا مانزال نعمل على ذلك |
Her şeyi bulduk mu bilemiyorum ama hâlâ şehri temizleme aşamasındayız. | Open Subtitles | ،لا أعلم إن كنّا وجدناهم جميعا بعد .لكنَّنا مانزال في خِضم تنظيف المدنيه |
Evladım, evrim geçirmiş olabiliriz ama derinlerde biz hâlâ hayvanlarız. | Open Subtitles | ياصغيرتي لعلنا قد تطورنا ولكن مانزال حيوانات في أعماقنا |
Neden hâlâ bu şerefsize hesap veriyoruz ki? | Open Subtitles | لمَ بحقّ السماء مانزال نستجيب لهذا الأحمق؟ |
Evde değiliz, hâlâ Stonehaven'dayız. | Open Subtitles | لسنا في المنزل ,مانزال في ستونهايفن |
Evet, hâlâ buradayız. | Open Subtitles | أجل , نحن مانزال هنا ؟ |
Galileo öyle düşünseydi, hâlâ Kâinat'ın merkezinde olduğumuzu ve Güneş'in bizim yörüngemizde döndüğünü düşünüyor olurduk. | Open Subtitles | أعني، لو فكر (جاليليو) بذلك، لكنا مانزال نظن بأننا مركز الكون، وأن الشمس تدور حولنا. |
Marshall'la bense Lily'e nachos almak için hâlâ sıradaydık. | Open Subtitles | كنتُ و ( مارشال ) مانزال ننتظر في ( الطابور لنحضر الـ " ناتشو " لـ ( ليلي |
Neden hâlâ buradayız? | Open Subtitles | لماذا مانزال هنا؟ |
- Çünkü balayımız hâlâ devam ediyor. | Open Subtitles | - هذا لأننا مانزال في شهر العسل |