Görünüşe göre yığınla çocuğu var ve hepsi de işe yaramaz. | Open Subtitles | على مايبدو لديه العديد من الأبناء و يعتقد انهم جميعاً سيئين |
Görünüşe göre bu hep oluyormuş ve sonra bir sahra hastanesinde ortaya çıkıyorlarmış. | Open Subtitles | على مايبدو .. دائماً يحدث هذا ويُحضر الرجال إلى مشفى ميداني أو آخر |
Babanın suç kayıtlarına baktığımızda Görünüşe bakılırsa, özel birime haber vermişler. | Open Subtitles | حينما تحققنا من سجلات والدكِ الجنائية، على مايبدو تم إعلامهم بالأمر |
Anlaşılan San Diego'daki merkezden avuç dolusu para çalan biri. | Open Subtitles | على مايبدو قام بسرقة اموال من المركز فى سان دييجو |
Anlaşılan iyi bir yermiş, New York tarzı. | Open Subtitles | وعلى مايبدو أنه جيد , مثل نيويورك الجيدة |
Öyle görünüyor ki, cinayete teşebbüs senin için 25 yıllık bir ceza demek. | Open Subtitles | حسناً، على مايبدو محاولة الإغتيال التهمة موجهة ضدك حمل عقوبة 25 سنة |
Görünen o ki, sırrın neredeyse ortaya çıkacağı zamanlar olmuş. | Open Subtitles | على مايبدو انه هناك اوقات عندما قارب السر على الانكشاف |
Annesi tek taraflï felçmis. Belli ki, bir dizi beyin kanamasï. | Open Subtitles | كانت والدتها مصابة بشلل نصفي بسبب سلسلة من السكتات على مايبدو |
galiba gidiyorlarmış. Şey... Maçtan önce bir de parti mi ne varmış. | Open Subtitles | نعم او شيئا كهذا على مايبدو أن هناك حفلة للحزب أيضا |
Babanın suç kayıtlarına baktığımızda Görünüşe bakılırsa, özel birime haber vermişler. | Open Subtitles | حينما تحققنا من سجلات والدكِ الجنائية، على مايبدو تم إعلامهم بالأمر |
Görünüşe bakılırsa, dere kenarındaki Plum Caddesinde fıçı biralı bir parti varmış. | Open Subtitles | على مايبدو, كان هناك حفلة في شارع بلم على جانب جدول الماء. |
Görünüşe göre sağlıklı olabilmemiz için mikroplara ihtiyacımız var ama öyle her mikroba değil, doğru kombinasyona ihtiyacımız var. | TED | على مايبدو نحتاج كائنات دقيقة لنبرمج لحالة صحية جيدة، لكن ليس أي كائنات دقيقة فقط، نحتاج المزيج الصحيح. |
Yemek yakalamaya çalışıyorum ama Görünüşe göre biri benden önce davranmış. | Open Subtitles | ماذا تفعل؟ أحاول القبض على بعض الطعام ولكن شيئاً ما تحصل عليه قبلي على مايبدو |
Kendini onarmak için kullandığı nanobotlar Görünüşe göre mikroskopik düzeyde maddeyi yeniden yapılandırabiliyorlar. | Open Subtitles | على مايبدو قادرة على إعادة تركب الأشياء على مستوى مجهري |
Görünüşe göre Johan evden ayrılmış ve tekneye gitmiş. | Open Subtitles | على مايبدو ,يوهان ترك الشقة للذهاب الى المركب |
Anlaşılan Santa Fe trenini üç kez soymuş. | Open Subtitles | لقد سطى على قطار سانتافي ثلاث مرات على مايبدو |
Evet açık yaraları. Anlaşılan ağrı ve sızıları iyileştirmiyor. | Open Subtitles | نعم ، جروح مفتوحة لكن على مايبدو ليس أوجاع و آلام |
Anlaşılan, Isobel ölüme mahkum edildiğinde soyundan birinin bedeninde can bulmaya ant içmiş. | Open Subtitles | على مايبدو عندما حكم على إيزوبيل بالموت أقسمت على أن تنبعث من جديد عبر فتاة من سلالتها |
Hâlâ merkez olarak kullanıyorlarmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | على مايبدو أنهم مازالوا يستخدمونها كمقر لقاعدتهم |
Belki de ikizlerin, onun beynini çaldığını düşünüyordur, çünkü tam da öyle görünüyor. | Open Subtitles | ربما هي تعتقد بأنه التوأم يصرقون عقلها لأن هذا مايبدو |
Pekala, Görünen o ki sigorta 6 seansı daha karşılayacak ancak bu yeterli olur iyileşmesi iyi gidiyor... o yüzden... | Open Subtitles | على مايبدو أن التأمين تقريبا سَيُغطي أكثر من ست زيارات لكن ذلك ينبغي أن يكون كافيا , لأنه يتعافى بإتقان |
Ama Belli ki başka kızları sikerken bir sıkıntın yok. | Open Subtitles | لكن على مايبدو, أنّ لا مانعَ لديك بمضاجعةِ فتياتٍ اخريّات. |
Evet, hayır... Bilgisayarım takıldı galiba. | Open Subtitles | أجل , لا , ما حدث هو أن كومبيوتري على مايبدو جمد |
Bir Twitter savaşında hedef olmak işe yarıyor gibi gözüküyor. | Open Subtitles | على مايبدو أن تكون هدف حرب في تويتر آتت ثمارها. |
Unutmayın, hiçbir şey göründüğü kadar kötü olamaz. | Open Subtitles | تذكري أنه مامن شيء سييء بقدر مايبدو عليه في البداية |