Ona durumu açıklayınca ne yapılacağını anlar. | Open Subtitles | وأخبرها ان تكلم ادريان سيعرف مايجب فعله بعدما أخبره حسناً |
Dick burada olsaydı ne yapılacağını bilirdi. | Open Subtitles | إذا (ديك) كان هنا سيعلم مايجب فعله |
Anladım. Ne yapacağımı biliyorum Karen. | Open Subtitles | وأضع ذلك في الصندوق أعرف مايجب فعله, (كارين) |
Ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم مايجب فعله |
Bu sorun değil. Eminim, Serena Ne yapacağını biliyordur, | Open Subtitles | حسنا انا متأكدة ان "سيرينا" تعرف مايجب فعله |
Ne yapacağını biliyorsun. | Open Subtitles | إنك تعرف مايجب فعله |
Her şeye rağmen, yapılması gerekeni yapacağına da şüphem yok. | Open Subtitles | بدلا من ذلك، ستفعلي كل مايجب فعله. |
Bildiğini biliyorum. Babamla görüşmem lazım ve ne yapmamızı istediğini öğrenmem lazım. | Open Subtitles | اعلم انك تعلم بذلك ، علي أن اتصل بابي لأرى مايجب فعله |
Koca Jim ne yapılacağını bilir. | Open Subtitles | بيغ جيم" سيعرف مايجب فعله" |
Ne yapacağımı da bilmiyorum. | Open Subtitles | انا فقط لا أعلم مايجب فعله. |
- ...Ne yapacağımı bilemedim. | Open Subtitles | -لكنني لم أعرف مايجب فعله |
- Ne yapacağını bulana kadar. | Open Subtitles | حتي يعرف مايجب فعله. |
Bu durumda Ne yapacağını nasıl bulacak? | Open Subtitles | كيف سيعرف مايجب فعله مع هذا؟ |
- Ne yapacağını biliyor olmalısın. | Open Subtitles | -ينبغي أن تعرفي مايجب فعله . |
O yapılması gerekeni bilir. | Open Subtitles | فهو يعرف مايجب فعله |
yapılması gerekeni yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل مايجب فعله |
Bildiğini biliyorum. Babamla görüşmem ve ne yapmamızı istediğini öğrenmem lazım. | Open Subtitles | اعلم انك تعلم بذلك ، علي أن اتصل بابي لأرى مايجب فعله |