Hayatta kalan tek saldırgan, Dustin Maker, ... durumu stabil bir halde, St. Ignatius Hastanesi'ne götürüldü. | Open Subtitles | ـ"داستن مايكر" , المسلّح الناجي الوحيد قد تم نقله إلى مستشفى "القديس إغناطيوس" ـ و هو في حالة مستقرّة |
Kafasından çıkardıkları 40 kalibrelik mermi Dustin Maker veya Alfie Rentman'ın silahlarıyla eşleşmedi. | Open Subtitles | الرّصاصة من عيار 40 الّتي اُخرِجتْ من رأسه لم تتطابق مع أسلحة "داستن مايكر" أو ـ"آلفي رينتمان"ـ |
Maker's Mark'ın turunda seni görmek istiyorum. | Open Subtitles | في جولة إلي محل (مايكر مارك) غداً غي العاشرة صباحاً |
Maker's Mark turunda görmek istiyorum. | Open Subtitles | في جولة إلي محل (مايكر مارك) غداً غي العاشرة صباحاً |
Şühelilerin isimleri Dustin Maker ve Alfie Rentman. | Open Subtitles | أسماء المشتبه بهم هي (داستن مايكر) و ـ(ألفي رنتمان)ـ |
Dustin Maker, Whitman da son sınıf öğrencisi. | Open Subtitles | اسمه (داستن مايكر) , في مرحلة التخرّج في مدرسة (وايتمان)ـ |
Maker, Richmond'ın dışında yaşıyor, fakir çocuk. | Open Subtitles | ـ(مايكر) يعيش خارج مقاطعة (ريتشموند)ـ فتى فقير |
Anlaşıldı. Maker'in evi temiz. Beklemede kalın.. | Open Subtitles | عُلم ذلك مسكن (مايكر) خالي , كونوا متأهّبين |
Pekala, gözaltındaki tetikçi, Dustin Maker, | Open Subtitles | حسناَ , المسلّح رهن الإعتقال (داستن مايكر) ـ |
CSI Maker'ın silahının bir fotoğrafını çekti. | Open Subtitles | قام محققوا مكان الحادث بأخذ صورة لسلاح (مايكر)ـ |
Gözlaltındaki saldırgan ise Dustin Maker Beyaz, 18 yaşında ... | Open Subtitles | المسلّح المسجون هو (داستن مايكر) ـ قوقازي , عمره 18 عاماَ |
Ufak bir zafer kazandım. Ellis, Maker'i hapse yollayan emri imzaladı. | Open Subtitles | إذن , لقد حقّقت نصراً صغيراً وقّعت (إليس) على أمر إرسال (مايكر) إلى السجن |
Bay Maker, hakkınızda yapılan suçlamaları anladınız mı? | Open Subtitles | و قتل (كريج سبيذر) , إنسان أيّها السيّد (مايكر) , هل تعي الإتّهامات الموجّهة إليك ؟ |
Bay Maker bütün suçlarını kabul etmek istiyor. | Open Subtitles | يرغب السيد (مايكر) بالإعتراف بالذّنب في كل التّهم الموجّهة إليه |
Sayın Hakim, Bay Maker kendisine yöneltilen bütün iddiaları anlıyor ve suçlu olduğunu kabul ediyor. | Open Subtitles | سيّدي القاضي , يوافق السيّد (مايكر) على كل الإدّعاءات و يؤيّدها في هذا الوقت , ويعترف بالذنب في كل التهم الموجّهة إليه |
Bay Maker'ın mahkemenin atayacağı bir psikiyatrist tarafından kapsamlı bir değerlendirmeden geçirilmesine karar veriyorum. | Open Subtitles | أنا آمر أن يخضع السيّد (مايكر) ـ لتقييم نفسي شامل من قِبَل طبيب تعيّنه المحكمة |
Dustin Maker'ın ön duruşması karmaşaya sebep oldu. | Open Subtitles | لقد أخَذَت محاكمة (داستن مايكر) منعطفاً آخر |
Bay Maker'ın psikolojik olarak rahatsız olduğu net olmakla birlikte suçu tamamen bilerek ve isteyerek kabul ettiğine kanaat getirdim. | Open Subtitles | إستنتاجي المبدئي أن السيّد (مايكر) ـ في حين أنّه بوضوح يعاني من إضطرابات نفسيّة قادِر بكامل وعيه و إدراكه و بذكاء |
Sanıyorum, Bay Maker'in suçu kabul etmek için yeterli aklî yeterliliğinin olmadığını savunmak niyetindesiniz. | Open Subtitles | أنا أفترض أنك ستجادل أن السيّد (مايكر) ـ ليس مؤهّلاً ليعترف بالذّنب |
Kafanızdaki aklî yeterlilik standartlarını karşılaması için Bay Maker'in akıl hastanesine gönderilmesini ister misiniz? | Open Subtitles | هل تريد أن يُحبس السيّد (مايكر) ـ في مصحّة نفسيّة حتى يطابق معاييرك في الأهليّة ؟ |